Siyah-Beyaz Bir Hikâye

Atıf KEÇECİ yazdı
Haberin yayılanma tarihi:13 Nisan 2015, Pazartesi

Beşiktaş son iki senedir zor bir dönemde. Malî sorunlar, stat inşaatı, taraftarın şampiyonluk beklentileri dolayısıyla popüler transfer istekleri, yöneticilerin güç günler geçirmelerine yol açıyor. Bu yazının başlıca sebebi, çoğunluğu üç aydır maaşları ödenmeyen, kıt-kanaat geçinen personelin yakınmaları ve kulübün geleceğinin şampiyonluklardan daha önemli olduğu gerçeği.

 Geçtiğimiz günlerde kaybettiğimiz değerli usta Kayahan’ın ‘Bir Aşk Hikâyesi’ şarkısı, bir zamanlar Beşiktaş tribünlerinin hiti olmuştu. Vakit ilerledikçe bu güftenin sözleri sanki o günden siyah beyaz sevdalılarının bugününü anlatıyordu. Beşiktaş son iki senedir zor bir dönemde. Başta malî sorunlar, sonrasında başlanılan stat inşaatı, taraftarın şampiyonluk beklentileri dolayısıyla popüler oyuncu transfer istekleri, yönetenlerin zor günler geçirmelerine yol açıyor.

Bu yazının başlıca sebebi, çoğunluğu üç aydır maaşları ödenmeyen, kıt-kanaat geçinen personelin yakınmaları ve kulübün geleceğinin şampiyonluklardan daha önemli olduğu gerçeği. Son UEFA lisansının alınabilmesine dair çekilen eziyete şahit oluşum da başka bir etken. Bu açıklamayı, “Şampiyonluğun hesaplandığı süreçte bunları kaleme almaya ne gerek vardı?” diyeceklere cevap olarak yaptım. Felsefem, önce gelecek teminatı. Başkan Fikret Orman işe ‘kurumsal yönetim’ anlayışıyla başlasa da şartlar ve yakın çevresinin etkisiyle durum ‘akrabasal’ duruma dönüştü. Malî krizi aşmada işe öncelikle yapısal yönden başlama zarureti ‘es’ geçildi ve personel arasından eski yönetimlerin elemanları tasfiyeye tabi tutuldu. Yerlerine çoğu aynı yeterlilikte olmamasına rağmen 3-4 misli maaşla dost tavsiyesi kişiler getirildi.

Çalışanların aylık gideri yaklaşık 750 binlerden 1 milyon 700 binlere geldi. Bu husus konuşulduğunda, “Mağazalara alınan görevlilerin gideri.” karşı görüşü yükselse de bu, esasa yaklaşık yüzde 10 etkili. Kulübün alışık olmadığı ‘danışmanlık’ sistemi büyük yük getirdi. Tanıtım ve organizasyon için biri net 13, diğeri 23 bin lira ücretle iki firmayla çalışılıyor; ama ben işlerini hiç anlayamadım! Bunların dışında kendilerine bir de ‘Hizmet bedeli’ adı altında fahiş bedeller ödeniyor. Biri ısrarlarımızla devre dışı bırakıldı, diğeri içeride ve işi, bazı yöneticilerin ailelerine seyahatlerde yol arkadaşlığı ve rehberlik.

EN BÜYÜK PROBLEM MADDİYAT

En büyük problemin maddiyatta olduğu gerçeği inkâr edilemez. Yol alabilmek için tüm gelir kalemleri ya rehin edildi ya da nakde çevrildi. Başta stat olmak üzere önümüzdeki 5 yılın gelirleri şimdiden kullanıldı. Denetleme Kurulu ile Divan Başkanlığı arasındaki rakamsal anlam farklılıkları kafa karıştırır bir hâl aldı. Defter kayıtları dikkatli ve tarafsız incelediğinde borç rakamı ne 831 ne de 1 milyon 550 bindir. Mutabakat sağlanması iç huzur açısından çok ehemmiyetli. Her iki kuruldaki arkadaşlarımız gerçekleri ortaya koymalı.

Fikret Orman, kendini stada odaklamış, gözü başka işlere kapalı. İnşaatla ilgili yolsuzluk iddiaları da dertlerini çoğaltıyor. Tedbir olarak İnşaat AŞ müdürünü ve yardımcısını ‘pasifize’ etse de hâlâ bünyede yer almaları başta yeni stattan sorumlu Umut Güner olmak üzere bazı kurmaylarının tepkisine neden oluyor. Başkan yöneticilerden de gerekli yardımdan mahrum. Bir yönetici düşünün ki önce Kartal Yuvaları’ndan sorumlu oluyor. Tespit edilen mağazalardaki yolsuzluklar iddiasıyla görevden alınıyor. Ardından taltif gibi genel sekreterlik makamına getiriliyor. Kısa süre sonra tenzil-i rütbeyle basın sözcülüğü veriliyor. İşin tuhafı, bu kişi bütün gelişmeleri normal karşılıyor ve hiçbir şey olmamış gibi ortalıkta dolaşıyor. Son marifeti de gazetecilere kullandıkları bir haberi nereden duyduklarını sormak. “Kaynağa vâkıfım.” diyor; ama onu arama yürekliliğini gösteremiyor. Çünkü muhatabının ‘çok şey’ bildiğinin farkında! Ne yazık ki Fikret Orman da bu tip isimlerle çalışmak zorunda kalıyor.         

TAKDİRLİK İŞLER UNUTULMAMALI

İç karartan siyah tarafta akla pek çok şey gelse de biraz ferahlamak için beyazı da görmek lazım. Kredibilitesini yitirmiş bir şirket ya da kuruma fon temin etmenin zorluğunu işadamları ve profesyoneller iyi bilir. Zar-zor bulunan krediler yüksek masraflı olur ve teminatları normalin üstünde istenir. İki genç yöneticinin kişisel ilişkileriyle devlet katkısı sağlandığı bilgisini edindim. Emeklerinin geçtiğini öğrendiğim Umut Güner ve Emre Kocadağ Beşiktaş için şans. Futbol şubesi de ellerinden geldiğince gayretli. Medyayla toplantılar gerçekleştiriyorlar, son haftaların stratejilerini paylaşıyorlar. Onlar da şahsımın aylardır gündeme getirdiği Slaven Bilic’in saha kenarındaki agresif hareketlerinin yanlışlığının farkında. Eskişehir maçının bitiminde Bilic’e sorduğum konudaki ikazları dikkat çekici. Özetle; takdire değer icraatlar atlanmamalı. Bu kadar sıkıntının içerisinde stat inşaatını devam ettirebilmek, şampiyonluğun en güçlü adaylarından olan seyyah konumundaki futbol takımına zaman ayrılması ve yakın takip çok olumlu. Genel anlamda Başkan Fikret Orman’a yönelik eleştirilerin yanında bu başarılar göz ardı edilmemeli ve gündeme getirilmeli.

YorumlarHiç Yorum Yapılmamış.     'İLK YORUMU SEN YAP'

Adınız Soyadınız:

E-Postanız:

Yorumunuz:

3 + 2 = ?

 




En Son Haberler
AnketTümü
Yeni Sitemizi Beğendiniz mi?
 
haber yazılımı: buki