Türkiye'de toplumun yakın gelecek için sonucunu merak ettiği iki konu var;
2015 genel seçim sonuçları ile ligde kimin şampiyon olacağı.
Siyaset alanında yaşanan son gelişmeler çok büyük bir sürpriz olmazsa mevcut aktörlerin durumlarında 3-5 puanlık bir düşüş ve yükselişe işaret ediyor.
Futbola gelince ;ligin bitimine 6 hafta kala yani son düzlüğe girilirken şampiyonluk potasında üç takım tutma başarısını gösteren TFF, Merkez Hakem Komitesi ,yayıncı kuruluş,medya araç gereçleri ve onların tüm paydaşlarını tebrik ediyorum.!
Düşeni kolundan tutup kaldırmak,arkada kalana destek çıkmak öyle her ligde olan biten şeyler değil.
Bu ana kadar her şey tam istenildiği şekilde gerçekleşti.
Peki finali kim kazanır?
Açıkça ifade etmek isterim ki, iyi futbol oynamasa da final pozisyonunu en iyi bilen ve oynayan iki takımdan Fenerbahçe diğerine göre göğüs farkıyla önde. Fenerbahçe ye kumpas kurulan! 17'de 17 yaptığı sezon FB ikinci başkanı ile bir yemekte buluşmuştuk.Kendisine 'Yeni bir Denizli maçı travması yaşarsanız toparlanmanız epey zaman alır' dediğimde; 'Böyle bir şey olmayacak artık bütün risk ve tesadüfleri ortadan kaldırdık' dediğinde o an için tam olarak ihtimal vermesem de sonucu itibarıyla bunu başardıklarını gördük.
Bu sezon o sezonlara göre iş daha kolay ; aynı yol ve yöntem bir kez daha neden uygulanmasın.
Kaldı ki hakim irada de FB'nin şampiyonluğuna gönül koymuş durumda.
Gelelim şampiyonluğun diğer iddalı ekibi GS'a...
Geçen akşam A.Çakar AB liglerinde şampiyonluk mücadelesi veren takımlara gösterilen kırmızı kart sayıları ile ilgili ilginç bir istatistik paylaştı.
İspanya,İtalya,İngiltere,Belçika, Almanya gibi ülkelerde ilk üç takımın gördüğü kart sayıları hemen hemen aynı.
Türkiye ligine gelince durum değişiyor .
Saygıdeğer hakemlerimiz BEŞİKTAŞ'a 10 adet ,FB'ye 4 adet kırmızı kart takdim etmişler.
Kadrosunda kendisini PİTBULL olarak gören ve bu sıfatı layıkıyla yerine getiren bir oyuncu ve son iki haftada saha içi kargaşalarında başrol oynamasına rağmen kırmızı karttan muaf tutulan kalecisine rağmen ;
GS hakemlerimiz tarafından sıfır (0) kartla ligin en centilmeni ilan edilmiş bile...
TRT geçen hafta 3 takım için lehte ve aleyhte çalınan çalınmayan düdükleri derlemiş. Net bir şekilde görülüyor ki PİTBULL MELO'nun sezonu çoktan kapatmış olması gerekiyor. Lakin aldığı sarı kart sayısı bile sınırlı.
Ancak GS'ı bir şekilde buraya kadar potanın içinde tutan irade buradan sonrasında da yalnız bırakmayacaktır.
VE BEŞİKTAŞ
Sadece rakipleri ile değil, içinde bulunduğu tüm olumsuz koşullarla da savaşıyor.
Tutkulu ,isyankar ve duygusal bir ekip. Yönetim kurulunun sükunetine karşın; taraftarının olaylar karşısında dik ve vakur duruşu değişmedi ,değişmeyecek de.
Yoksunluklar içerisinde gösterilen varoluşsal mücadele takdire şayan.
S.Seba sezonunda Seba ile ilgili bir anekdotla nokta koyalım.
N.Demir'de bir akşam yemeğinde Sn. F.CUROĞLU sohbette bana bir anısını aktarmıştı.
' Biz de isteseydik 2. olduğumuz, averajla şampiyonluğu kaçırdığımız sezonları rakiplerin yöntemiyle şampiyon olarak tamamlayabilirdik; hatta bazı arkadaşlar bu konuda öneri sunmak istediler ,Süleyman ABİ sözünü bile tamamlattırmadan toplantıyı kapattı' demişti.
O günden bugüne, Beşiktaş çizgisini ve duruşunu değiştirmedi.
Bu nedenle bu konuda rakiplerine göre dezavantajlı! Kamuoyu, genel performansı ile Beşiktaş'ın şampiyonluğu çoktan hak ettiği konusunda hem fikir( Fanatikler hariç )
Lakin Beşiktaş'ın sadece kendisinin iyi oynaması yetmiyor ,rakiplerinin 'ayak oyunları 'ile de baş edebilmesi gerekiyor.
Çünkü Türkiye'de seçim kazanmanın da şampiyon olmanın da yolu biraz da buradan geçiyor.
Ancak son söz her zaman Yüce Yaradan'a aittir.
