Düşük Tempolu Maçlarda Pozisyon Zenginliği Demek Hayalcilik Olur;
Dün akşam hem Beşiktaş hem Başakşehir daha kontrollü bir oyun tercih ettikleri için maçın büyük bir bölümü durağan geçti. Beşiktaş'ın özellikle forvet hattındaki natif oyuncu sıkıntıları bu tür maçlarda ihtiyaç olan natifleri yaratamıyor.
Oyun Rafa'nın Ayaklarına Bakıyor
O, oyun içerisinde inisiyatif kullanabildiği anlarda Beşiktaş bir şeyler yaratabiliyor fakat bu yönde yalnız kalıyor. Muçi'nin oyunun bu yönünde daha çok katkı yapması lazım.
Bir diğer sorun da Joao Mario sahada formanın içerisinde var ama oyunda yok. Ne orta sahayı etkileyebiliyor ne de hücuma katkısı var. Hocanın Semih'i oyundan alıp santrfor tipi bir oyunu tercih ederken Joao Mario'yu hâlâ bu haliyle sahada tutmasını anlamak mümkün değil.
Rashica'yı oyuna alırken forvet sayısını artırıyorsanız Semih'i oyundan almanın bir mantığı yok. Beşiktaş, forvet hattını tam olarak oturtamadığı için bocalıyor.
Beşiktaş'ı sezon başından beri farklı gösteren şey, iyi oynamadığı maçlarda dahil pozisyon yaratabilmesiydi. Dün bu tarafta da zayıf kaldı. Büyük takım oyunu demek tempo, dikine oyun demek. İnisiyatif alan oyuncular demek. Standart oyun temposu, büyük takımlar için en tehlikeli şeydir. Bunu alışkanlık haline getirmek çok kabul görmez. Bu işin oyun tarafı ama diğer tarafta da hakem kararları var.
Rashica'nın son dakikadaki pozisyonunun penaltı olarak değerlendirilmemesi de bu maçın diğer tüm tariflerinin önüne geçiyor.
Sabah