HABERE Bak!
"Kasımpaşa maçında sakatlanan N'Koudou, sahalardan iki ay uzak kalacak." Bu haber değil ki "ezberletilmiş çaresizlik", bilinen müzminlik,
Teslimiyetçilik!!!
Bu vatandaş geldiği günden beri kaç maç oynamış,
Kaç kere sakatım diye yatmış???!!!
Adam tabir-i caizse falan değil ha!
Resmen, bir maç oynuyor, 5 maç yatıyor...
Geçen sene de böyleydi dün de bugün de.
Eeee?
'Niye bu adamda ısrar ediyorsunuz' diye sormazlar mı adama?
Bu teslimiyetçilik değil de nedir?
Şu anda 'Nasıl bu durumlara düştük' diyorsak sebeplerden birisi de budur.
İşe yaramaz adamlardan kurtulamamak.
Kanayan yarayı kesip atamamak...
Oraları doğru insanlarla dolduramamak.
Peh!
İki ay uzak kalacakmış sahalardan! Kesin biletini, gönderin ülkesine...
İki ay değil iki asır yatsın isterse...
RİVA'DA MI OTURUYORSUN BİRADAER?
CUMA günü oynanan Kasımpaşa-Beşiktaş maçının VAR hakemi Atilla Karaoğlan'dı.
Cumartesi Trabzon-Adana Demirspor maçının hakemi de Atilla Karaoğlan'dı!!
Pazar? Pazar günü oynanan F.Bahçe-Rize maçının da hakemi aynı vatandaştı... Atilla Karaoğlan!
'Bu ne şimdi şaka mı' diyorsunuz ama değil. Resmen yaşandı bu, bu hafta!
Riva'ya yakın bir yerde oturuyorsa artık!!! Bu garip ve sıra dışı atamalarda aklınıza ilk gelen şey nedir hakikaten?
Benim aklıma gelen ilk şey bu, Atilla Bey'in Riva'ya yakın bir yerde ikamet ediyor olmasıdır! Ondan mütevvellit, federasyon yol harcırahı vermek istemiyor diye düşünürüm!!! kincisi, elinizde bu işi yapacak başka hakem kalmadı mı diye sorgularım!
Üçüncüsü?
Üçüncüsünü bilmem ama dördüncü dünya savaşı oklarla yapılacak!!!
SEVGİLİ FEYYAZ
SEVGİLİ Feyyaz demiş ki,"Lider olurduk 10 bin kişi gelirdi, alt sıralara düşerdik 25 bin olurdu stat.
Bizim taraftar başarıya bakmaz..."
Sevgili Feyyaz, biz o zaman şimdiki stat doluluğuna Fulya'ya idmana iniyorduk, dört bin, beş bin kişi maça sabahlıyorduk... Kemik kadrodan bir kişi, bir hafta maça gelmedi mi, ertesi maça geldiğinde sorgulanırdı resmen... 'Niye maça gelmedin' diye, mahkeme kurulurdu...
Sanırsın mukavele imzaladık her hafta maça geleceğiz diye! Anlayın insanlardaki aidiyet duygusunu.... Karlı bir havada öğlen 1 maçında senin Bolu'ya attığın bir son dakika golü var... Hatırla! Golden sonra korner direğini tekmelemiştin...
Aynı saatte Atatürk Kültür Merkezi'nde biletleri 3 ay evvelden satılan konser, hava muhalefetinden dolayı iptal edilmişti... Şanlı Beşiktaş taraftarı o gün, o havada 12 bin biletliye oynamıştı... Kıssadan hisse...
Ya işte böyle sevgili Feyyaz, bu aidiyeti yavaş yavaş kardeşlerimize, arkadaşlarımıza tabii ki aşılayacağız. Lakin insanlar taraftarın cebinden gözünü çeksin hele!!!
DEPLASMAN YASAĞI
BEŞİKTAŞ Kadın Basketbol takımı geçtiğimiz pazar günü Kayseri'de Bellona Kayseri takımıyla maç yaptı...
Beşiktaş'ın Kayseri'de deplasman yapmasından dolayı da üniversiteli
Beşiktaşlı arkadaşlar Anadolu'daki oluşumlarıyla anlaşıp birleşip, farklı şehirlerden gelen taraftarlarla
Takımlarını desteklemeye gidiyorlar...
Salona giriyorlar...
Maçın beşinci dakikasında deplasman yasağı akıllara geliyor,
Kuvvetle muhtemel Kayserisporlu yöneticilerin evimizde deplasman yaşıyoruz diye içlenip şikayetiyle hareket ediliyor ve yasa uygulanıyor...
Salon bomboş ve olası bir fair-play direkten dönüyor...
Yüz-yüz elliye yakın taraftar salon dışına çıkarılıyor. Halbuki bir Kayseri yöneticisi çıksa,
"Gençler buraya kadar gelmiş, bu seferlik misafirimiz olsunlar " dese hem kahraman olacak, hem çok büyük dost camia kazanacak.
Hem de geçen sene futbol maçındaki gerginleşen ortam düzelecekti.
Malesef olmadı
Olamadı....
Buradan yola çıkarak federasyonun en azından sezonun ikinci yarısında bu deplasman yasaklarıyla ilgili yeni bir düzenleme yapacağını umuyorum...
Akşam