Üst üste iki sene şampiyonluk yaşayan ve 3.yıldızı taşıma hakkı kazanan Siyah Beyazlılarda gerçekten de herşey, ya Siyah yada Beyaz. Gri alan, yok!
1987-88 sezonundan bu güne tam 8 takımı değişik süreçlerde çalıştıran Şenol GÜNEŞ, ilk kez şampiyon takımın hocası olma unvanına Beşiktaş'ta kavuşabildi.
İster arkasındaki camianın büyüklüğü ile, ister Şenol GÜNEŞ'in tecrübesi ile deyin, sonuçta 30 yıllık teknik direktörlük yaşamında iki kez ve büyük Beşiktaş camiasında şampiyon hoca unvanına kavuşabildi.
Şimdi ipler Şenol GÜNEŞ'in elinde. Tabi ki her söylediği kanun, her istediği emir gibi kulüpte. Kimse ama kimse gık diyemiyor, kimse böyle olsa daha makul olur bile diyemiyor. İki kez şampiyon olmuş takımın hocası olarak astığı astık, kestiği kestik.
Opsiyonu olmasına rağmen, taraftarın gücünü de sosyal medyadan arkasına alarak Başkan Fikret ORMAN'ı bile masaya oturttu ve opsiyonla devam edilmez, yeni sözleşme yapacaksınız dedi.
Pardon menajeri Deniz'e dedirtti, yani ulak kullandı.
Hani Fabri'yi 2016 Kasım ayında Beşiktaş'a imza attırmıştı da sezon sonu Fikret ORMAN'a sözleşme var dayatması yapmıştı ya, işte o menajer. İstediğini de yaptırdı Vallah-i.
Başkan Fikret ORMAN, hiçbir şey diyemedi! Masada pazarlık yapılırken birde arkasına ikinci Başkan Ahmet Nur ÇEBİ'yi aldı ki, Fikret ORMAN'ın ‘Peki hocam’ demekten başka şansı kalmamıştı. Oysa Fikret ORMAN her yerde ve sürekli "zaten hocamızla bir senelik daha opsiyondan oluşan ve Beşiktaş'ın kullanma hakkı olan sözleşmemiz var" demiş olsa da, bu söylemleri vız geldi tırıs gitti Şenol GÜNEŞ'e.
Araya önce menajer Deniz'i soktu ve Fikret ORMAN'ı masaya oturttu. Sosyal medya üzerinden taraftarı ve ikinci Başkan Ahmet Nur ÇEBİ'yi de arkasına alarak, yeni sözleşmeye istediği şartlarda imzayı çaktırdı.
Yazın bir kenara! Başkan Fikret ORMAN bunu unutmaz, yazmıştır bir kenara. Menajer he, anladın sen beni!..
Gerçekten bu kadar güçlümü Şenol GÜNEŞ? Bence Evet ama şimdilik!
Neden mi?
Yönetimin kararı ile daha Şenol GÜNEŞ Beşiktaş'ın hocası değil iken, yardımcı hoca olarak görevlendirilen Tamer TUNA'nın ağzına Fenerbahçe maçında attığı tokat görüntüsünü hatırlarsınız. Bu konuda (ki ve bunun gibi onlarca olayın rahatsızlığını başkan Fikret ORMAN'a anlatmış olmasına rağmen) kendi görevlendirdiği yardımcı hocasının bile, ardında duramadı ne yazık ki Başkan.
Ümraniye'yi Mehmet KULAKSIZOĞLU ile birlikte İmparatorluk topraklarına çevirmesine bile izin verildi, bir tek şampiyonluğun yüzü suyu hürmetine.
Kimlerin kimlerin ilan ettiği İmparatorluk topraklarındaki görevine son verdirip, KULAKSIZOĞLU'nun kendi yapılanmasına gık bile diyemedi kimse. Organik sebze bahçesi bile yaptırdı İmparatorluk topraklarına! Süt için inek, yumurta için tavuk alınacaklardı ki, medyada konu gündeme taşınınca o anlık kızağa çekildi proje.
Neler oldu neler, ah zamanım olsada her hadiseyi tek tek yazabilsem, Büyük Beşiktaş camiası da gerçekleri öğrenebilse.
Belki, zaman zaman müsait oldukça diyelim.
İnanmak istemeyenlere bir hatırlatma. Hani Çin kampı ne oldu?
Başkan Fikret ORMAN ‘Dünya'ya açılmamız gerekiyor ve bu kamp bunun başlangıcı olacak’ dememiş miydi? Mali kongrede yaptığı konuşmada, ne oldu? Şenol Güneş ‘Gitmem’ dedi ve kamp kuşa döndü.
Gidilecek hocam. Biz bir kurumuz ve bu bizim, orta vadeli bir projemizin başlangıcı, diyebildi mi kimse? Gıkını bile çıkartamaz kimse. Çünkü Şenol GÜNEŞ, 30 yıllık teknik direktörlük yaşamının son iki senesinde Beşiktaş'ı şampiyon yapan ve üçüncü yıldızı armaya taktıran hoca.
Kurumsallık ta neymiş!...
Hakedene Saygılarımla
Hakan ÖNCÜL!