Yeter! Yıldırım Demirören Yeter!

Nilay Yılmaz'ın köşe yazısı...
Haberin yayılanma tarihi:21 Ocak 2016, Perşembe

Türkiye Futbol Federasyonu Başkanı Yıldırım Demirören, geçen Cuma % 100 Futbol’da  çok önemli açıklamalar yaptı. Altyapı ve tesisleşmenin önemi, kulüplerin mali tablosunun düzeltilmesi üzerine güzel şeyler söyledi. Başkan öyle güzel güzel konuşunca, ben de 8 yıl yaptığı Beşiktaş Başkanlığı’ndaki başarılarını(!) bir hatırlatayım istedim.

Sadece futbolda 84 transfer yapıldı ve 100 milyon Euro’dan fazla bonservis bedeli ödendi. Bu futbolcular gönderilirken ödenen tazminatların toplamı ise bilinmiyor. 

Yine sadece futbolda 8 teknik direktörle çalıştı. Medya baskısına dayanamayıp dünyaca Del Bosque’yi gönderdi ve sözleşme şartlarına uymadığı için kulübü 8 milyon Euro ödemek zorunda bıraktı. 

Fulya’da paha biçilmez bir arazisi vardı kulübün. Anlaşmalar yapılıp, arsa müteahhite verildi. Ama nasıl oldu bilinmez; kulüp o işten yaklaşık 100 milyon Dolar zarar etti. 

Başarılı(!) başkan zamanında yapılan mali genel kurullarda BJK Derneği 2 defa, BJK Futbol A.Ş. ise 1 defa ibra edilmedi.

Yine Demirören zamanında UEFA’ya sunulan mali raporlarda hatalar çıktı (hukukta buna, “evrakta sahtecilik” deniyor). Kulüp, bir yıl Avrupa kupalarından men ve 200 bin Euro para cezası aldı.

470 milyon lira zarar

Neyse ki, Yıldırım Demirören’in 8 yıllık yönetme(!) kabiliyeti o kadar dikkat çekti ki, ülke futbolunun başına geçmesi istendi. Sonunda 90 milyon lira borçla aldığı kulübü, 580 milyon lira borçla bıraktı. Yani, 470 milyon lira zararla...

Futbolun başkanı dedi ki: Kulüplerin mali konulara dikkat etmesi lazım. Mesela kulübü aldığınızda 1 lira borcu varsa, kulübü bırakırken de 1 lira borcuyla bırakmanız gerekiyor. Eğer o borç, 1.5 liraya çıktıysa aradaki 50 kuruşu ödemelisiniz.

Herkes güldü, ama sinirden...

Beşiktaş tarihinin en başarısız başkanı Yıldırım Demirören’in bu açıklamasından sonra, ben sandım ki; kendi yaptığı borçlar yüzünden kulübe verdiği para karşılığında aldığı senetleri yırtacak ve “Ben de geçmişte Beşiktaş’a çok borç bıraktım, o yüzden bu senetleri almam çok yanlıştı” falan diyecek. 

Ama nerdeeee?

Diyecek şey çok da, yazamıyor işte insan. Sonra  “hakaret etti bana” diye yine dava falan açar, neme lazım.

Ne diyeyim? Allah insana Yıldırım Demirören genişliği versin. Gerisi hallolur elbet...

Bizi gidi bedavacı, şiddetseverler bizi!

TFF Başkanı demiş ki; “Seyirci Passolig’den dolayı gelmiyor” deniyor. Kesinlikle katılmıyorum. Passolig öncesi 11 bin civarındaydı seyirci ortalaması. Şimdi 8 bin 600. Zaten aradaki 2 bin fark da bizlerin statlarda görmek istemediği, bedavacı dediğimiz, futbola şiddeti getiren taraftar kitlesi. Bunlar zaten gelmesin.

Demirören’e bu yanlış bilgileri kim veriyor acaba?

Sadece Süper Lig’de Passolig uygulamasının olmadığı 2013-14 sezonunda toplam seyirci sayısı 3 milyon 682 bin 103 kişiydi. Passolig uygulamasının devreye girdiği 2014-15 sezonunda bu sayı 2 milyon 389 bin 711 kişiye geriledi. Tribünlerde 1 milyon 292 bin 392 kişilik seyirci kaybı yaşandı. Yani Passolig’den sonra ortalama seyirci sayısı 12 bin 33 kişiden 7 bin 809’a düştü. Yani maç başına 4 bin 223 kişi azaldı. 

Bu 4 bin küsur bedavacı(!), şiddet yanlısı(!) taraftara ben ve birçok arkadaşım da dahil. Vallahi, Passolig çıkana kadar yüzlerce maça gittim, bir kere olsun küfür dahi etmedim. Yalan söylemeyeyim, bir kere bedava maça gitmiştim. Maç biletleri tükenmişti, karaborsadan bilet alacak kadar param yoktu, tribünden bir arkadaş 2006 Mayıs’ındaki Beşiktaş-Galatasaray maçına bilet ayarlamıştı. O zaman başkan da Yıldırım Demirören’di. Bedava biletleri dağıtan kendisiydi yani, ben de bir kerecik faydalanmıştım bu 0(sıfır) bedelli bilet kampanyasından. 

Güler misin, ağlar mısın?

Zamanında bedava bilet dağıtan beyefendi, şimdi Passolig yüzünden maçlara gitmeyen taraftarı bedavacılıkla, şiddet yanlısı olmakla suçluyor. 

“Seyircinin kötü tezahürat yapması, şiddet olması zaten Passolig’le ve sistemle engelleniyor. Saha kapatmayı kaldırdık. Belli bir tribünü kapatıyoruz” diyor bay Başkan. 

Hani E-bilet’te suçun şahsiliği esastı, cezalar bireysel olacaktı? Hâlâ saha kapatıyorlar, hâlâ o tribünde kim varsa ceza veriyorlar. X tribünündesiniz, maçta ağzınızı açmamışsınız, ancak bulunduğunuz tribünde kötü tezahürat yapıldığı için siz de gelecek maça gidemiyorsunuz. 

1.5 sezondur olan sadece şu: Sporda şiddeti önleme adı altında bir bankanın vurgun yapmasına imkan verildi. Hâlâ da bunu savunmaya çalışıyorlar. Passolig taraftarları sadece bir bankaya müşteri yaptı ama tribünlerde de kimse kalmadı.

Fanatik

YorumlarHiç Yorum Yapılmamış.     'İLK YORUMU SEN YAP'

Adınız Soyadınız:

E-Postanız:

Yorumunuz:

10 + 7 = ?

 




En Son Haberler
AnketTümü
Yeni Sitemizi Beğendiniz mi?
 
haber yazılımı: buki