AKP’nin Sayın Genel Başkanı gerek grup gerek bakanlar kurulu toplantısından sonra yaptığı açıklamalarda hem ekonominin iyi olduğuna dair pembe tablolar çiziyor hem de ekonomik kurtuluş savaşından söz ediyor.
Şayet ekonomi pembe tablo çizilecek kadar iyi ise neyin savaşı veriliyor? Bunu bir bilen aydınlatsa da öğrensek. Ne olur, bari vatandaşın çektiği bu yoksulluğa biraz saygı duyun. Allah’ım ne günlere kaldık!Güzel ülkem bugünlere gelene kadar değişik dönemlerde siyasi ve ekonomik sıkıntılar atlatmadı değil. Ancak günümüzde yaşananların, geçmişle benzerliği olduğu söylenebilir mi? Merak ediyorum eğer ortalık bu denli toz pembe ise ve Sayın Erdoğan da bunu dile getiriyorsa danışmanları, ona gerçekleri hiç yansıtmıyorlar mı? Sayın Karamollaoğlu bile Sayın Erdoğan’la görüşmesinde “ülkenin içinde bulunduğu her türlü sıkıntıyı anlatmama rağmen Sayın Erdoğan, bunların söylentiden ibaret olduğunu ifade etti ” diyorsa ya gerçekler devlet büyüğümüze anlatılmıyor ya da anlatılanlar kabul görmüyor.
Sayın Erdoğan Bunları Söyleyince Partililerde Yaylım Ateşine Başlayıp Bakın Neler Söylüyorlar
AKP MKYK Üyesi Metin Külünk; “Cumhurbaşkanımız “faiz insin” istiyor. Bu süreçten en güçlü çıkacak devlet ve milletiz.”
Turizm Bakan Yardımcısı Serdar Çam; “Türkiye, dünyada yepyeni bir şeyi deniyor! Yepyeni bir risk alıyor!Yepyeni bir dönemeçte! Kalkınma hamleleri güçlü siyasi liderlikle olur. Devletime, yönetimine güveniyorum.”
AKP Elazığ Milletvekili Zülfü Demirağ; “Almanya’da da fahiş zamlar var. Hem de Türkiye’nin çok üzerinde. Avrupa’da asgari ücret 1.500 Euro seviyesinde. Ama kiraya ve faturalara gidiyor. Türkiye’de yapılanlar doğrudur.”
AKP Kocaeli il Başkanı Mehmet Ellibeş; “Tayyip Erdoğan dese ki, “Emredersin Biden” ,”Macron istediğini söyle yapalım”, yemin ediyorum döviz düşer. Dolar bu şekilde düşerse, bağımsızlığımız tehlikeye düşer….”
Efendiler; konuşmuşunuz ama bir şeyi eksik bırakmışsınız, “EKMEK BULAMIYORLARSA PASTA YESİNLER” sözünü konuşmanızın sonunda deseydiniz, ikinci kez tarihe geçerdiniz.
Değerli Okurlar; Eğer aynı ülkede birlikte yaşıyorsak, bu kardeşlere soruyorum, siz bu söylediklerinize gerçekten inanıyor musunuz? Vatandaş dese ki, kardeşler, sizin tuzunuz kuru bizlerle kafa mı buluyorsunuz, cevabınız ne olacak? Gelin birlikte sokağa çıkıp çarşı pazara gidip halkla konuşalım dersem gelebilir misiniz? Gerçeği artık kabul edin. Sokağa çıkıp halkla konuşacak cesaretinizin kaldığını da sanmıyorum…
Sayın Erdoğan’ın 22 Kasım 2021 günü ekonomi ile ilgili yaptığı konuşmaya AKP ile siyasi yaşama adım atan, her tavrıyla beyefendi, soyadı gibi babacan tavırlı ve güler yüzüyle tandığımız Sayın Ali Babacan bile son derece gergin ve yaşanlardan mutsuz bir ruh haliyle şunları söyledi.
“Uygulanan ekonomik yöntemlerin akıl dışı ve söylenenin hamasetten ibaret olduğunu, bugün yaşananan ekonomik durumun bu iktidar tarafından yaratılan yerli ve milli kriz olduğunu
Bugün yaşananların ekonomik kurtuluş savaşı olarak tanımlanamayacağı,
Kurdaki bu artışın kurtuluş savaşı olarak değelendirilemeyeceği,
Bugün Sayın Erdoğan tarafından uygulanan, artan kurla ekonominin iyileşeceği ve istihdamı artıracağı söyleminin gerçeği yansıtmadığını,
Türkiye’nin ucuz iş gücü merkezi haline getirilmeye çalışıldığını,
Benim insanımın onurununun ayaklar altına alınmayacağını,
Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi ile ekonominin yokuş aşağı gitmesine, İZİN VERMEYECEĞİZ”
Son olarak da Sayın Babacan, Sayın Erdoğan’a seslenerek; ”13 yıl kabinede birlikte görev yapan arkadaşınız olarak bu akıldışı ekonomik politikaları bırakın. Ekonomi deneme yapılacak bir laboratuvar olmadığı gibi, bu halk da kobay değil. Böyle keyfi bir yönetime ülkeyi teslim edemeyiz”diyerek konuşmasını bitirdi.
AKP’de Başbakanlık, Dış İşleri Bakanlığı yapan ve içlerinden biri olan Sayın Davutoğlu da bu ekonomik politikanın çok yanlış olduğunu her konuşmasında ifade ediyor.
Ülkenin saygın tüm ekonomistlerinin ortak kanısı da bu ekonomik politikanın, ülkeyi yokuş aşağı götürüyor olduğudur!!!
Sayın Kılıçdaroğlu; Lütfen büyük başarıyla başını çektiğiniz millet ittifakı liderleri ile konuşun, millet ittifakı dışındaki muhalefet liderlerini de ayırım yapmadan tümünü davet ederek birlikte acilen bir basın toplantısı düzenleyin. Birlikte kamuoyuna resim verin. Bu şu an da halka büyük umut olacaktır. Bu birlikteliğe Cumhur ittifakından gelecek şudur, budur, yok HDP gibi afaki söylemlere de aldırmayın. Onlar kendi ittifaklarına katkı yapabilmek için her çareye başvuruyorlar ama muhalefetten yüz bulamıyorlar.
Dış ilişkilerde yaşananları görünce hayretler içinde kalmamak mümkün değil. Yakın bir döneme kadar BAE yöneticilerine söylemediklerini bırakmayan parti yöneticileri şimdi BAE yöneticilerini devlet töreni ile karşılıyorsa sizin birlikte oluşturduğunuz demokrasi birlikteliğine söyleyecek sözleri olabilir mi?
Özü Şu; Sayın Erdoğan, ekonomik olarak bu kaçıncı verdiğiniz kurtuluş savaşı? Peki ülkeyi 20 yıldır CE-HA-PE’mi yönetiyordu? Ülkeyi siz yönetmiyor musunuz? Bu kez vatandaş sandığa giderken, “Cumhur ittifakına karşı kurtuluş savaşı veriyoruz “ diyecek ve size güle güle diyecek.
SON SÖZ; YOKLUK VE SEFALETİ YENMEK İÇİN İLKİN CEHALETİ YOK ETMEK GEREKİR !!! - ATATÜRK