


İşte Deniz Gezmiş, Yusuf Aslan ve Hüseyin İnan'ın babaları Cemil Gezmiş, Beşir Aslan ve Hıdır İnan oğullarının eşyaları için imzaladığı o belge...
Deniz, Yusuf, Hüseyin.
Yargılanmadılar, infaz edildiler…
Tutanaklardan okuyalım:
“Duruşma yargıcı: Mahkemeye ihtimadınız var mı?
Deniz Gezmiş: Mahkemeye asla güvenim yoktur. Mahkeme diye böyle bir yerde bulunmaktan utanç duyuyorum.
Yusuf Aslan: Mahkemeye güvenim yoktur.
Hüseyin İnan: Mahkemeye güvenim yoktur. Sıkıyönetim Mahkemelerini yargı organı olarak kabul etmiyorum.”
Ve işte o yürek yakan belge…
Üç fidanın idam edilmesinin üzerinden 2 gün geçmişti…
Cemil Gezmiş, Beşir Aslan ve Hıdır İnan oğullarının üzerlerindeki eşyaların avukatlarına teslimini imzalıyor.
Ne desek eksik, ne desek yarım…
İŞTE O BELGE: