Beşiktaş camiası, her bakımdan lokomotifi olan futbol takımının başarısıyla övünmeli.
Galatasaray ve Fenerbahçe'yi yendi. Yarı sezon içerisinde iki defa 4'er maç kazanma serisi yakaladı. Şenol Güneş'in tek sorumlu olarak tanımlanması doğruydu. Sıkıntı, kalede ve stoper eksikliğinde gözüküyor. Siyah-Beyazlı takım ilk yarıdaki dış saha başarısını tekrarlarsa şampiyonluk gelir.
Gazetelerin spor sayfalarının ilkinde, televizyon spor haberlerinin birinci sırasında Beşiktaş'ın konu başı olmasını hep arzuladım. Akabindeki isteğim, bizlerin ilk yarı ve sezon sonu yorumlarının ilk sırayı almasıydı. 12 sezon sonra bu mutluluğu yaşayarak kalemi elime aldım. İçerisine önleyemediğim duygularımı da katarak kendimce bir değerlendirme yaptım.
Bir kulüp mensubu olup uzun süreler görev almış kimliklerin, gazetecilik mesleğini icra etmesi tabiî ki sıkıntılar oluşturmakta. Bu işi yaparken taraf olmadan düşüncelerinizi yansıtıyorsanız, kendi açınızdan sıkıntı yok. Ancak ilgilendiğiniz kulübün taraftarlarından sizden tek taraflı görüş beklemeleri, içinizi karartıyor. Bugüne kadar böyle durumlarda empati yaparak sonuca gittim. Bir yanlışlık olduğu fikrindeysem, bu sempatizanlara sempatik gelmese de yazmaktan, söylemekten kendimi alıkoyamadım. Kulüp içerisinde de tespit ettiğim, gördüğüm ve de duyduğum yanlışlıkları sağlamalarını yaparak içeride, yazılı ve görüntülü medya da dile getirmekten çekinmedim. Beşiktaş'ın menfaatlerine ters düşen olayların üzerine kimseden korkmadan gitme yürekliliğini gösterdim. Tehdit ve dedikodular yayarak, yılgınlığa yol açmak isteyenlerin üzerine daha da şiddetle gittim, gideceğim…
CAMİA FUTBOLCULARIN BAŞARISIYLA ÖVÜNMELİ
Beni sevmeyenlere, benimle uğraşanlara baktığımda hep mutlu oldum. Zira o karakterler bana sempati duysalardı ciddi şekilde rahatsız olup kendimi sorgulardım. Bilenler bilir. Beşiktaş'ın bir lirasını bütün servetimden daha değerli görüp korumak adına üzerine bedenimi sererim. Şimdi gelelim işin sportif ve de çok önem verdiğim idari yönetimle ilgili tespitlerime. Beşiktaş, tartışmasız kulübün her bakımdan lokomotifi olan futbol takımının başarısıyla övünmeli.
Daha sezon bitmedi. Ama her alandaki yokluklarla ligin ilk yarısını lider tamamlamak ileriye umut ve moral taşımak anlamlı. Siyah-Beyazlı takım, futbolun ipi önde göğüslemek adına kabullendiği şartlardan en önemlisini, rakiplerden puanlar almak işini başardı. Galatasaray ve Fenerbahçe'yi yendi. Yarı sezon içerisinde iki defa 4'er maç kazanma serisi yakaladı. Malî desteği az olan Avrupa Ligi'nde bir galibiyet fazla alamayarak yoluna devam edebilme şansını kaçırdı. Ancak bu, belki de lig birincisi olup gelecek sezon her adımı para olan Şampiyonlar Ligi'ne katılım şansını artırmayı sağlayacak.
Sezona Başkan Fikret Orman, radikal kararlar alarak giriş yapmayı başardı. Kendilerine statü kazandırıp medyada her anı vesile yapıp ailecek reklam peşinde koşanları geri plana çekti. Futbol şubesinin tek sorumlusu olarak Şenol Güneş'i tanımlaması, gelinen durumun önemli bir etkeni. Bazıları kuyruk acılarıyla Fikret Orman'a karşı açık ve de bel altından yıpratma politikası yürütse de, kendilerine hâlâ futbol şubesiyle ilgileniyor havası verse de bu tatminden öteye gidemez. Başkan doğruyu yapıp bunlarla bir arada olmamak adına uzun süredir yönetim kurulu toplantısı bile yapmıyor. Enerjisini Vodafone Arena Stadı'nın bitimine odaklayıp teferruatla uğraşmaması yerinde bir karar.
KALEDE SIKINTI VAR; VELİ VE TOLGAY'IN DÖNÜŞÜ ÖNEMLİ
Futbol takımının başarısında, istikrar anlamında başta Atiba, Rhodolfo ve Beck olmak üzere tüm oyuncuların zaman içerisinde katkıları oldu. Sıkıntı kalede. Tolga Zengin'in güven vermeyen davranış ve performansı, başkanı natif aramaya yönlendirdi. Önümüzdeki günlerde açıklığa kavuşacak tercihte ilk isim Ospina. Stoper mevkiine ilişkin yeni bir kiralama yoluyla transfer için ilgililer fazla iştahlı gözükmemekte. Beşiktaş'ın ikinci yarı öncesi önemli iki transferi Veli Kavlak ve Tolgay. Onların katılımı, defans önü ve orta saha için kadro zenginliğini beraberinde getirecek.
Futbolun güzelliklerini sergilemek açısından eksiklikler var. Fakat bunlar çalışmayla yerine getirilebilecek işler. İkinci yarının daha zorlu geçecek. Fenerbahçe, Galatasaray ve ligin üst sıralarını zorlayıp en azından Avrupa Ligi'ne katılma hesapları yapan takımlarla deplasmanda oynanacak olması, işi zorlaştıracak. Önemli mücadeleler sahnede olacak. İlk yarıdaki dış saha başarısının tekrarı şampiyonluk ipini göğüslemede en önemli husus. Camia, 2016 Mayıs'ındaki seçimleri hiç düşünmeyerek Süper Lig şampiyonluğuna elbirliğiyle koşma başarısını gösterdiğinde mutlu sona ulaşmak zor olmayacak. Tüm takımlarımıza sağlıklı ve başarılı bir ikinci yarı temenni ederim...
Zaman
