


Beşiktaş Hentbol takımımızın elde ettiği başarıları bilmemekte, öğrenmemekte ayıptır diye düşünüyorum. Öyle ki, yaşattıkları haklı gururların bir bütünüyle bu yazıyı kaleme alma ihtiyacı duydum. Biraz sitem, biraz özlem, çokca teşekkür edeceğim...
Türkiye Liglerinde kupalara koydukları ambargodan sonra, Velux EHF Şampiyonlar Ligi’ne katılan ilk Türk takımı olma gururunu yaşatan hentbol takımımız, dün çıktığı Devler Ligi mücadelesinde ilk galibiyetini alarak bizlere doyumsuz bir sevinç yaşattılar. Onların bizlere yaşattıkları ne kadar gurur verici işler ise, bizlerin onlara yaşattıkları ise tam anlamıyla fiyasko. Islak, terli formalarla mücadele vererek senelerce Türkye’de kupa avcılığı yapan bir takım, dün çıktığı Avrupa Arenasın da boş tribünlere oynadı. Bu ayıp hepimizin...
Mücadeleye bir gün kala Hentbol takımımızın Genel Menajeri Berk Karahan sosyal medya hesabından; “Beşiktaşım benim biricik sevgilim’de ki sevgilimiz kulüp mü futbol mu? Milyonlarca taraftarımıza rağmen Sinan Erdem'de 4 bilet satılıyorsa bende, hocalarda, sporcularda bir hata var demektir. Bi de kombine çıksın alalım diyoruz.. 15 senedir ilk defa bu kadar yıkıldım.” Şeklinde bir sitemde bulununca kendi adıma şapkamı önüme koydum ve suçlu bir çocuk edasıyla kafamı öne eğdim. Özellikle 4 biletin satılmış olması bana öyle dokundu ki, lise okuduğum zamanlarda Ankara’da 4-5 kişi olduğumuz hentbol müsabakalarını anımsadım. O zamanlarda da armanın sadece bir kaç çocuk tarafından sahip çıkılması öyle çok dokunuyordu ki, kendi aramızda nasıl ilgiyi arttırabileceğimizi konuşuyor, her maçtan günler öncesinde organizasyon duyurularına başlıyorduk. Öyle olmuştu ki, bir müddet sonra gerçekten, “Ankara sizlere deplasman değil!” diyebiliyorduk. Bu özlem hepimizin...
Dün akşam dost meclisinde otururken bir ağabeyimiz bir söylemde bulundu. “Bazen Beşiktaş’ın İstanbul takımı olup olmadığını sorguluyorum.” Gerçekten de öyle aslında. Futbolundan basketboluna, hentbolundan voleyboluna kadar İstanbulda’ki mücadelelerde taraftarın ilgisizliği insanlarda bu tarz soruların kapısını araladı. Anadolu’da yetişmiş ve son 4 senesini İstanbul’da geçirmiş bir insan evladı olarak konuşacak olursam tek diyeceğim cümle, “İstanbul’da taraftar Beşiktaş’a doymuş, Anadolu’da ise insanlar Beşiktaş’a aç.” Olacaktır. İşte bu sitem hepimizin...
Neler yapılır, tekrardan ilgiler nasıl çekilir bunun üzerine bir çok öneri ve görüş toplanabilir. Gerekli görüldüğü taktirde elimden geleni de yapacağımı ve yaptıracağımı buradan da duyurmuş olalım. Unutmadan, kabahatin büyüğü bizde ama sizler bize bakmayın en büyük teşekkürü siz hakediyorsunuz. Teşekkürler Beşiktaş Hentbol, çokca teşekkürler...