


Başlarken...
Son zamanlarda, özellikle kişisel saldırıların hedefi olmuş, dolaylı yollardan ise şahsıma ve arkadaşlarıma çirkin iftiraların atılmaya başlamasından ötürü bu yazıyı kaleme almak istedim.
Türkçesi Erkek Kardeşler, namıdiyar Brothers...
Anlamını idrak etmek isteyene, gerçekten çok güzel bir anlamı var. Sevginin ve saygının köreldiği son dönemde bütün Beşiktaşlıların kardeş olabileceğini bir nebze de olsa hatırlatabiliyor.
Çift sıfırlı yılların ikinci yarısında, kapalı alt tribünün eski açığa bakan tarafından hayatımıza giren bir pankartla başlıyor herşey. Yüreği temiz, sol yanı siyah beyazla çarpan insanların dünyaya Beşiktaş’ın kazandırdığı kardeşliği haykıran bu pankart, bizleri anlatan en güzel şeydi. Yıllarca yerinden eksilmedi, ama sonra o da çekip gitti...
2014 yılının başında yeni kongre üyeleri olarak biraraya geldik. Yaptığımız ilk görüşmenin ardından bir twitter sayfası açarak bu sayfa ile yeni kongre üyesi olmuş kardeşlerimize ulaşabileceğimizi ve onların fikirleriyle Beşiktaş’a fayda getirecek birçok projeye imza atabileceğimizi düşündük. Ayrıca sayfa üzerinden amatör branşlardaki maçlara çağrı yaparak, hentbol, voleybol, basketbol gibi branşlara ilgi çekmeyi hedefledik.
Öncelikle bu sayfaya konulması gereken isim tartışılırken Brothers ismi ön plana çıktı. İsim kabul edildiğinde daha önce bu ismi göğüslemiş büyüklerimle görüşerek onlardan bu ismi kulanmak için izin istedim, onlarda kendi aralarında yaptıkları görüşme sonrası bu duruma müsade gösterdiler. Twitter adresinin açılmasına öncülük ettim. Daha sonra kafamdaki plan bir web adresi alarak, insanları foruma çekmek ve orada her Beşiktaşlıya açık tartışma meclisleri oluşturmaktı. Bunun içinde bir web adresi satın aldım. Günler geçtikçe sayfanın takipçileri arttı, etkileşimler güzel yerlere doğru gitmeye devam etti. Bir taraftanda sezon boyu gidebildiğimiz kadar amatör maça giderek, tribünleri renklendirmek adına pankartlarımızı astık. Muhalif kimliğimiz ön plana çıktıkca çeşitli sorunlar yaşadık. Eski basketbol koçumuz Ahmet Kandemir’in yaptığı açıklamalara misilleme yaptığımız da , yönetimin yanlışlarını dile getirdiğimiz de Akatlar’ın kapıları bizlere her defasında kapandı. Pankartlar çöpe atıldı, tehditler havada yağmaya başladı...
Öyleki, muhalif olmamızdan ötürü kişisel saldırılar yapılmaya başlandı. Emniyette ifade vermeye kadar gitti bu olaylar. İlk zamanlar sayfada 5 kişi yazarken web adresinin adıma kayıtlı olmasından dolayı sorumlu her olayda ben gözüküyordum. Bir yerden sonra bunaldım ve yazmayı bıraktım. Ancak bana ve arkadaşlarıma karşı saldırılar o kadar boyut atlamıştı ki, bu sayfadan kişisel saldırılar yapıldığını bunları da benim organize ettiğimi bile yazanlar oldu. Hoş, hala da yazıyorlar. Neden bu kadar çirkinleşiyorlar anlamak mümkün değil. Yaklaşık “1” senedir kişisel olarak yazmadığım bir sayfada bütün olaylardan benim sorumlu tutulmam ise aşikar...
Zamanla kendimi sayfadan o kadar soyutladım ki, sayfada yazıp çizen herkese DM yolu ile ulaşıyor, kümeleşmiş bir takım insanların sözlerinin doğru olup olmadığını soruyor ve her defasında hangi kişiyle konuştuğumu dahi bilmiyordum. Ama gelin görün ki, her defasında bir karalama kampanyası başlatılıp, sayfayı kullanıyor ve kişisel saldırılar yapıyormuşum gibi şahsıma karşı türlü tepkilere neden olunmaya çalışılıyordu. Oysa ki ne ben sayfada yazıyorum, ne de sayfada kişisel saldırılar yapılıyordu. Ya birisi tamamiyle hayal ürününün mağduru ya da birileri bizi linç ettirmek istiyordu.
Ortalama 7 Bin kişiye hitap eden bir sayfanın amatör branşlara çağrı yaparak, yönetim içinde yapılan türlü yanlışları gözler önüne sermesi kimi ne kadar rahatsız eder o da muamma...
Son “1” senesinde yazmadığım bir sayfadan sorumlu tutulmam ise trajikomik bir olay. (Web işlerinden anlayanlar var ise domain isim kaydının isim soyisimle alındığını ve o isim aratıldığında google’da bile senin adının çıkacağını çok iyi bileceklerdir.)
Sonuç olarak, rahatsızlığım hat safhaya geldiğinde yazan çizen herkesten tek ricam sayfayı lav etmeleriydi. Sağolsunlar ismi ortadan kaldırdılar. Bakalım şimdi insanlar yapılan şeyleri nereden, nasıl vurmaya çalışacaklar. Ama yaşadığım bütün olaylar gösterdi ki, Beşiktaş camiası kadar birbirinin kuyusunu kazan, bir çok kişiyi adam vasfına koyan başka bir camia yoktur.
Sevgilerimle...