İŞTE O AÇIKLAMALAR;
Sevgili Divan üyesi arkadaşlarım. 2013 yılından, bu güne dek tüm Divan toplantılarında hep Divan kurulunun ve Tüzüğün Önemini anlatmaya çalıştım. Bu konuda; “Haluk Beyde hep aynı şeyleri söylüyor“ diyenler olduğunu biliyorum. Ancak bu günlerde Divan,Yönetim ve Disiplin kurulları arasında giderek tırmanan, anlaşmazlıkları duyunca haklı çıktığımı görüyorum. Yönetim kurulu, yetkisi olmayan konulara müdahale eder, Divan Başkanlık kuruluda Başkanlığı yaptığı kurulun yetkilerini yok sayarsa sonuç hiç şaşırtıcı değil.
Yönetimin, tüm kurullar ile olan sürtüşmesini dikkate alırsak, faturanın tek adresi Divan kurulu ve bu kurula yetkilerini kullandırmayan Divan Başkanlık kuruludur. Çünkü Divan, Kurullar arasındaki ilişkileri düzenlesin diye kurulmuş bir denge unsurudur. Ancak aklıma Sayın Tevfik Yamantürk’ün 3 Ağustos 2019 tarihinde Divan toplantı kürsüsünden söylediği “Divan kurulunun hiçbir yetkisi yok. Beni Başkanla kavga ettirmek istiyorlar “ demişti. (İsteyenler internetten bu konuşmayı dinleyebilir.)
Bu günlerde ise yetkilerini yok ettiği Divan kurulunun başkanı ama kimse kavga etmesini istemediği halde kulüp başkanı ile kavgalı, buna ne demeli?
Bu günün kavga nedeni, yönetim kurulu tarafından hazırlanan tüzük ve ben bu tüzüğü buldum ve okudum.
Soru 1-) Tüzüğümüz yönetim kuruluna yetki vermediği halde, yönetim kurulu neden tüzük hazırlar?
Soru 2-) Yönetim kurulu, neden tüm kurulların yetkilerine müdahale eden bir tüzük hazırlamaya çalışır?
Soru 3-) Üç yıl için seçimle göreve gelen yönetim kurulu iç denetim, danışma ve karar organı olan aynı zamanda kurullar arasında denge unsuru olsun diye kurulmuş Divan kurulunun var olan yetkilerini tüzükten kaldırıp bu kurulu sıfırlamaya çalışır?
Soru 4-) Yönetim kurulu yargıyı temsil eden Disiplin kurul yetkilerini, neden üzerine almaya çalışır?
Yazılacak söylenecek çok şey var ve kimse merak etmesin, zamanı gelince söyleriz. Kimsenin kuşkusu olmasın. Ancak, sadece yönetim kurulu hatalı dersek haksızlık yapmış oluruz. Divan Başkanlık kurulunun, Divan kurulundan saklı gizli yaptırdığı o malum tüzüğü de elime geçirip inceleme fırsatım oldu ve tek kelime ile bir ihanet belgesi olduğunu üzülerek söylemek isterim.
O Nedenle; Divan Başkanına Sormak İsterim;
SORU 1-) Tüzük yapma yetkisi olan Divan Kurulu üyelerine ait olmasına rağmen, neden hiç ilgisi ve bilgisi olmayanlardan kurul oluşturdun?
SORU 2-) Divan kurulunun kuruluş tüzüğünde yer alan görev ve yetkilerini, Divan kurulundan niye kaldırdın?
SORU 3-) Divan Kurulu her meslek grubundan Liyakat sahibi, donanımlı üyelerin oluşturduğu bir danışma kurulu olmasına rağmen; neden YÜKSEK DANIŞMA KURULU adında bir kurul kurmak suretiyle Divan kurulunu bu imtiyazdan mahrum etmeye çalıştın?
Tüm Genel kurul üyelerini genel kurul oylamasına girecek bu tüzük çalışmalarından haberi olmasını sağlamak, Divan Kurul Üyelerinin görevi olmalı. Yoksa kurul üyesi onuru olma fırsatı geldiğinde, ortada Divan Kurulu diye bir kurul kalmayacak.
Divan Başkanlık kurulunun, söylemlerimden rahatsız olduğunu ve bir şekilde ceza almam için çalıştığını biliyorum! Ancak, ben bir Beşiktaş Divan üyesiyim ve bu kulübü korumakla yükümlüyüm. Beni korkutamazsınız.
Bu devran döndükçe kazanacağımız, kaybedeceğimiz çok maçlar olacak. Ancak, 120 yıllık geleneklerimizi ve kültürümüzü hasara uğratmalarına seyirci kalırsak o gün geldiğinde Beşiktaş olacak mı?
Herkesi düşünmeye davet ediyorum. Her kes bilmeli ki parayla saadet olmuyor, Liyakat şart.
Saygılarımla
Haluk KARAKURT.
