Bilirsiniz,
Beşiktaş taraftarı için basketbol çok şey demektir.
Vakti zamanında Spor Sergi Sarayı’nda başlayan,
Beşiktaş taraftarının basketbol maçlarına ilgisi ve rağbeti,
Yakın bir zamana kadar da Abdi İpekçi’de, Sinan Erdem’de 17 binli,
Akatlar’da 4-5 binli dolu dolu tribünlerle devam ediyordu.
‘Yakın zaman’ dedim,
Zira son birkaç yıldır basketbol tribünlerinden verim alınamıyor.
Niye?
Zülf-i Yaresi’nde hissedip de ilgilenen ya da araştıran var mı?
Yok.
İyi! Biz iki kelam edelim o zaman.
Bir insan kaç kişiye (!) bölünüp maça gidebilir ki?
Biz de bir ara bu durumdan muzdariptik.
Deplasmandan gelip basketbola koşuşturmak,
Ertesi sabah varsa kupa maçına uyanmak,
Akabinde kapıda bekleyen lig maçına kilitlenmek,
Aradaki tekerlekli basketbolu,
Ara sıra hentbolu saymıyorum bile.
Neyse, girmeyelim oralara!
Üstüne hal böyleyken,
Çoğu tribüncünün statlardan sonra
Salonlardan da soğuduğu bilinmekte.
Bu durum yetkilileri ne kadar ilgilendirir bilmem ama
Normal şartlarda kulübün bir hedef kitlesi olması lazım diye düşünüyorum.
Bu konuda ilk etapta da karşımıza
Liseli ve üniversiteli öğrenciler çıkıyor.
En azından oradaki grupları tribüne çekmek için hamle yapılmalı.
Ama yapılmıyor.
Biletler 25 TL.
Eeee! Salon zaten boş.
Yap öğrenciye indirim.
Iıh!
Niye?
Kimse bilmiyor.
***
Sezon başı kombine çıktı.
400 TL.
Biletler 25 TL.
Hem basketbol izleyicisi ya da taraftar profili oluşturmak istenecek,
Hem fiyatlar yüksek tutulacak.
Olmaz. Olamaz…
Senin hedef kitlen öğrenciler.
Çocuk 5 liraya nerede karnımı doyururumun hesabını yaparken,
25 liralık bileti maalesef alamaz.
Bunun yolu, suyu, elektriği!
Kapitalizm en azından buralarda öksüz kalsın.
İnşallah boşa anlatmıyorumdur.
Netice itibarıyla
‘Öğrenciye indirim’ kulağa hoş geliyor değil mi?
Gençlere görev verin,
Taraftar gereğini yapar zaten.
Üstüne daha önemlisi,
Taraftarın geçim standartlarına göre fiyat politikası oluşturulmalı diye düşünüyorum biletlere.
Hem…
Bizim jenerasyonun kürdanla eşeleyerek oluşturduğumuz bir tribün var.
Ona bir şey olmaz merak etmeyin!!!
Akşam