


Şimdi Diyoruz Ki Acayip Bir Takım Var Elimizde;
Niye? E! Baksana birader, Düne kadar ligin iyi top oynuyor dediğimiz takımlarına aman vermemmişiz.
Eyüp'ü iki maçta da yenmişiz. Trabzon'la orada berabere kalıp, burada galip gelmişiz. Samsun ha keza... Mourinho'lu Fenerbahçe? Onu da yenmişiz. G.Saray maçı var bir tek!!!???
O maç için de maçın hakemini kutlamak lazım! Adamlara kupada 5 tane de atmışız ha! Atlamayalım orayı... Durun daha bitmedi. Avrupa kupalarında iki takım vardı yenilmeyen. Biri Lyon öbürü Bilbao... İkisine de sahilden California...
Fakat bir bakıyorsun tepedekiyle 20 puan fark var. Nasıl oluyor bu iş? En az gol yiyen takım biziz bir de!? Küme düşmeye oynayan A.Demirspor, Hatay'a Antalya'ya puan verirsen böyle olur... Evinde Göztepe, Kasımpaşa... Şu maçları alsan kafa kafayasın...
Topçular maç seçiyor da bir şık ama esas mesele hoca ve yönetim boşluğu... Üç maç için verilen Milli arada Bronckhorst tam 2 kere Hollanda'ya gitmiş.
Dünya umurunda değil adamın yani. Oyuncular bu sürede 12 gün tatil yapmış... Ohh?! Lükse bak... Sıfır sorumluluk sıfır aidiyet... Yazık valla ya. Tabi topçular laylaylom. Bizde diyoruz ki 60'tan sonra düşüyor takım. Salmışlar...
Hasan Arat istifasından sonra seçim kararı alınması ve hocanın istifasına denk gelen süre bizi bitirmiş resmen... Yani cevher vardı, işlenmemişti... Şimdi Solsjkaer cevizin kabuğunu kırdı içindeki hazineyi ortaya çıkarmaya çalışıyor. Topçulardaki değişim Siyahla Beyaz gibi.
Rashica, Masuaku, Joao Mario evrim teorisine aday. Camia içi iletişim değme psikologlara bedel. Pozitif enerji yayarak yol almaya başladık... Bu zemheri bu kara kışta bu bahar havası fevkalade önemlidir.
Topçu ihale denen kostümü giyip kendini affettirmelidir... Gayrısı başka sevdalara kapalıyız!!!
MÜZİĞİN 'DO' NOTASI
Yabancı hakemi getirdiler!? İyi... İyi mi kötü mü bilmem Bu senelerce kilitli kalmış bir kapının kırılması demek... Tabuların, Olmayan güvenin, Korkuların, Alışılmışlıkların kırılması demek...
Ben varken yabancı hakem buradan içeri giremez denilen mekana yabancı hakemin gelip oturması?! F.Bahçe'nin bitmeyen istekleri. G.Saray'ın hem dövüp hem şikayet edip sızım sızım sızlanması! Algıya Türkiye'de iki takım var mottosunun yerleştirilmeye çalışılması!? Doğrudur!!!
Devamlı ayrıcalık isteyen iki takım var. Biri FB biri GS... O yüzden Beşiktaş Başkanı Serdal Adalı'nın Eyüp maçı sonrası yaptığı açıklamalar son derece önemlidir... Tuzak sorulara gelmemiştir... İki büyük mü yaratılıyor sorusuna "Beşiktaş en büyüktür" cevabı fevkaladedir... İki büyükmüş?! Pehhh!!!
Ve yabancı hakem konusunda biz de maçımıza yabancı hakem isteriz diye kesip atması müziğin 'do' notasıdır... En kalın teli seçmiştir başkan... Herkes görüyor ki gidilen yol, yol değildir?! Kişiye göre özel istekle futbol yönetilmez...
Ve söylediği "Yabancı hakem getirerek hiç de iyi yapmadınız" cümlesi Tevfik Fikret dizelerini hatırlatmaktadır... "Bu harmanin gelir sonu, kapıştırın giderayak! Yarın bakarsınız söner bugün çıtırdayan ocak!" Yani diyor ki şair Yiyin efendiler yiyin, bu han-i pür-neva sizin!!!
ŞİŞİRİLEN BALON PATLADIĞINDA...
Galatasaray-Fenerbahçe maçına bir hafta kala başlayan yaygara Pazartesi gecesi 22:00 itibariyle bitti... Bu derbiden ne kaldı geriye derseniz.
Maymun gibi zıplıyor benzetmesi, Hav hav diyen bir müzik sistemi, Ağlayan hoca yakıştırması, Yad ellerden bir hakem, Mourinho'nun maç sonu hakem odası ritüelleri, G.Saray Yönetimi'nin Mourinho'ya dava açması... Hepsi bu!!! Eee! Futbol nerede? Futbol yok.
Biri Samandıra'da bırakmış futbolu biri Florya'da... Olası mağlubiyetlerinde camialarından gelecek tepkiden korkan iki teknik direktör Ve birbirlerini itip kakmaktan kalelere şut çekemeyen futbolcular topluluğu...
Rahmetli Hıncal Uluç'la yıldızımız çokça hiç barışmadı ama söylediği çok güzel bir laf vardı. Balonu ne kadar çok şişirirseniz patladığında o kadar çok ses çıkarır... İşte yukarıda saydığım futbol harici ne varsa o patlayan balonun eseridir...
KOKU FİRMASI VE MERTENS
Rivayete göre Mertens bir deodorant/koku firmasıyla reklam anlaşması yapmak üzereymiş!?
A.Demirspor maçında yine kendini yere atıp ortalığı karıştırınca koku firması anlaşmadan vazgeçmiş... Yani demişler ki kokuya gerek yok. "Tuz koktu."
Akşam