İşte Güreli'nin açıklamalarından derlediklerimiz;
“FELAKET tellallığı yapamam. Kulüplerimiz çıkış yolu bulacaklar ama deniz bitti artık, farkına varılmalı.
Çok yüksek ücretler ödüyoruz. Esas problem, ayağımızı yorgana göre uzatmamamız. Sürekli faiz ödüyoruz. Kulüpler borçları düşürmek için çaba sarf etmiyor. Futbolu yaşatmak zorundayız, başka çaremiz yok. Finansal durumlara direkt müdahale etmemiz söz konusu değil.
LİSANS Kurulu’nun adını, Mali Yatırım ve Lisans Kurulu olarak değiştirme teklifinde bulundum.
Vergi dairesinden SGK kaşeli borçsuzluk belgesi almadan lisans vermiyoruz. 21 kulübe mali kriterlere uymadığı için puan silme cezası verildi. Alternatiflerden biri kulüplerin yabancı sermayeye satılması, hiç şüphe yok.”
"BEŞİKTAŞ'TA YÖNETİCİLİK YAPTIM AMA..."
Beşiktaş camiasında eskiden yöneticilik yapmış bir kişiyiz. TFF'ye geldiğimizden itibaren hiçbir kulübe, sizi şerefimle temin ederim hiçbir kulübe hiçbir arkadaşımın milimetrik yakınlaşması olamaz. Kurulları tanımayız ve görüşmeyiz. Yönetim kurulunda da herkes tek tip formayla oturur. Başkan da bu konuda hassastır. Disiplin sevklerini disiplin müfettişerleri yapıyor. Ancak gelin görün ki, Caner Erkin'in cezasında da eski camiam bana saydırdı durdu. Kardeşim burada bir talimat var. Eski camiam diyorum ama benim Beşiktaşlılık sevgimi kimse elimden alabilir mi? Alamaz. Ben burada objektif olarak görevimi yapıyorum.
"CANER ERKİN OLAYINDA..."
Eğer orada maçı yöneten hakemimiz kendisine hakareti yapan arkadaşı duysaydı veya yan hakem söyleseydi 2 maç ceza alacaktı. Kamuoyunun takdirine bırakıyorum. Bakın, benim eski camiam bana saydırdı durdu. Kurullarla bizim ilişkimiz yok. Ortada bir talimatname var.
