Beşiktaş’ın Sahibi Taraftarıdır Diyoruz Ancak Bence Artık Beşiktaş’ın Gerçek Sahibi Taraftarı Değil
2000 yılından beri kulüp içinde oligarşik bir yapı oluştu. Öyle bir hale gelindi ki; Yöneticilerin kendi adamları kolayca üye olabilirken kendi adamları değilse üye dahi yapılmıyorlar. Hatta muhalif kişilere suç isnad edip disipline sevk ediliyorlar. Genel Kurulumuz ve yapısı ise hiç değişmiyor. Sistem belli ve iktidar lehine kurgulanmış. Hiç değişmeden, değiştirilmesine izin verilmeden de uygulanılmaya devam ediliyor.
Disiplin-Sicil Denetleme Kurulları Yönetimlerin Kuklası Haline Gelmiş
2021 yılı Aralık ayının sonlarında yapılacak olan Olağan Mali ve İdari Genel Kurul’la ilgili bazı hususlara dikkatinizi çekmek isterim. Malumunuz olduğu üzere tekrar hatırlatma gereği duyuyorum! Beşiktaş’ta ibra dönemlerinde üç tip insan grubu kendini belli ediyor.
- Birincisi iyi niyetli olanlar. “Ya iyi kötü hizmet etti. Artık gitti. İbra edelim de ayıp olmasın” diyen iyi niyetli Beşiktaşlılar
- İkincisi bilgisiz olanlar. Ne olup bittiğini dahi anlamayan, geleneklere uyarak “Başkanlar ibra edilir” diyenler.
- En kalabalık kitle bu ikisi. Bir de üçüncü grup var ki, onlar felaket. Bunlar Beşiktaş’tan nemalanan, iş bulan, iş yapan, Beşiktaş’ın üzerinde asalak gibi yaşayan, buradan kendine şöhret, iş hayatında basamak, kendince kimlik sahibi olmak için Beşiktaş etiketine ihtiyaç duyan tipler. Menfaat çetesi… İsimleri hepinizce malumunuz olan kişiler…
Maçlara Bile Gelmeyen Renkli Takım Tutanlar Beşiktaş'ın Kaderini Belirliyorlar
Onların da şu veya bu şekilde bağlı oldukları 4 kişi var. Onlar da oligarşinin tartışılmaz başı oluyor. Dört Başkan oligarşiyi ve sistemin adamlarını memnun ettikçe‚ oligarşi ve sistem de onları memnun ediyor‚ al ver ilişkisi. Dünyadaki diğer birçok ülkede modernizm adı altındaki siyasi hiyerarşinin yaşadığı dönüşüm bire bir aynısı BEŞİKTAŞ ´da oluyor. Bizler ne yazsak çizsek, ne grup, ne dernek kursak hepsi boş. Zaten parçalara ayrılmışız, birleşmeye de kimsenin niyeti yok.
Mesela geçmiş dönem birçok kongre üyesi ihraç edildi. Yapılan haksızlıklar karşısında ne kadar cılız ses çıktı, neden? Çünkü güçlünün yanında olmayı seven bir yapı var. Nemalanan bir topluluk, camianın içine çöreklenmiş durumda. 'Aynı mahallenin çocukları 20 senede bizi nereden nereye getirdi, bir silkelenelim' dediğimiz zaman hemen birileri çıkıyor 'Bunlar bir yerlere oynuyor' diye konuşuyor. Kimse bir yere oynamaya kalkışamaz artık. Çünkü oynanacak bir oyun kalmadı. 20 senede bütün oyunlar oynandı zaten. Artık bankaların esirisin!!!
Zaman içerisinde dağ bildiklerimiz çukur, zirve bildiklerimiz ise zırva oldu. Neyse...Uzun lafın kısası, bu saatten sonra yapılacak en güzel şey belli format atamayacağımıza göre ya camia içinde sistemsel bir devrim yapmak ya da camia içinde kaderimize mahkûm olmak.
ARKASI YARIN;
- Nemalanan Kesim Beşiktaş'a Büyük Zarar Verdi
- Çapsız Muhalefet Denetimsiz İktidara Yol Açar
- Camia Seyretmekle Yetiniyor
