Beşiktaş Belediye Başkanı Murat Hazinedar 02–03–2015 tarihinde yapılan Beşiktaş Belediyesi Meclis toplantısında çok çalıştıklarından dolayı, çok yorulduklarını kürsüden anlattı. Yine aynı gün Barbaros Meydanında geçici olarak Halkın hizmetine açılan Buz pistinde Basına görüntü vermeyi de ihmal etmedi.
Kalabalık olması için Taşeron işçiler ve Partililer özelikle getirilmeye çalışılmıştı.
Ben de hemen son yağan kardan sonra Beşiktaş İlçesinin yürünmeyen ve temizlenmeyen ara sokaklarını ve yokuşlarını hatırladım. Beşiktaş Halkı o günlerde oluşan doğal Buz pistinde bir yerlerini düşüp kırmamak için, ellerinden gelen becerilerini büyük ustalıkla sergiledi. Çok çalıştığını iddia eden Beşiktaş Belediye Başkanı ve kara kutusu Belediye Başkan Yardımcısı Rıfat Örnek ile ekibi bu sınavda kelimenin tam anlamıyla sınıfta kaldı.
Yine son Belediye Meclisi toplantısında her fırsatta sanata büyük ilgisi olduğunu iddia eden Başkanımızın değişik sanatsal etkinlikler içinde kararlar aldığını görüyoruz. Diğer taraftan da yaptığı tabloları satarak, geçinmeye çalışan ve engelli çocuğuna bakan ressam Fikret Şahin’i mağdur etmesi dikkat çekici. Sanatsever Başkanımız adına tam bir ironi. http://www.duydukmu.com/haber/ressami-felc-eden-belediye-baskani_h1366.html
Tekrar son Belediye Meclisinde alınmasını istenen kararlardan birisi de, Beşiktaş Belediye Başkanına borçlanma yetkisi tanınması. Şimdi bir Beşiktaşlı olarak bunu öğrendiğimde kan tepeme sıçrıyor. Daha seneni doldurmadan paralar ne oldu. İlk defa Beşiktaş Halkından alınan Emlak Vergisinde katılım payıyla bütçenize daha fazla para girmedi mi?
Ayrıca bütçe derken daha evvelki CHP Beşiktaş İlçe örgüt toplantısında, size sorulan soru üzerine bazı naylon faturalar olduğunu söylemiştiniz. Bu konunun yargıya intikal ettiği için, bunun üzerine yorum yapmak istemediğinizi belirtmiştiniz. Yakında araştırmakta bulunduğum bu konuyu dile getireceğim. Buradan size soruyorum. Göreve başladığınızda devir aldığınız bütçeyi ibra ettiniz. İbra edilirken bu problemli faturalarda ibra edildi mi?
Bir de hakkınızı vermek lazım. Yurtdışı gezilerinde çok yoruluyorsunuz. Kalabalık heyetlerle seyahat edilen bu gezilerin Beşiktaş Halkına kaça patladığını birçok vatandaş öğrenmek istiyor. Şeffaf Belediyecilikten bahsettiğinize göre bunu da bir zahmet Beşiktaş Halkını bilgilendirmek adına Belediye sitesinden açıklayın. Savurganlıklar sonucu Taşeron işçilerin maaşlarının ödenmesinde gecikme var. Belediyenin bazı birimlerinde gerekli hizmetler için yeterli para yok.
Geziler deyince aklıma bizim Başkanın daha evvel ustası Mustafa Sarıgül ve çevresiyle yaptığı İspanya, Hollanda, Almanya gezileri geldi. Hayat hep böyledir. Çırak ustayı geçer. Fakat bu Mustafa Sarıgül olunca, en az insanın birkaç kere düşünmesi gerekir. Başkanın yakın çevresinin Milletvekili aday adaylığından vazgeçtiği görülüyor. Mustafa Sarıgül, Hayri İnönü ile olan krizde biraz rahatlamış görünüyor. Şimdilik mahkeme problemini atlatmış gözüküyor. Kendisinin ikna etme yeteneğinin çok kuvvetli olduğunu bir kere daha ispatladı. İnsan biraz paraya da hükmederse, bazı şeyler zor olsa da aşılıyor.
Son zamanlarda bize ulaşan bazı Müteahhitler ve dairelerini yeniden inşa edilmesi için apartmanlarını yıktıran vatandaşlar çok dertli. Biz de neden diye sorduk. Kendileri Beşiktaş İlçesinde, Etiler ve Levent dışında İmar izni almanın çok zor olduğunu belirttiler. Bu muhitlerde dedikodularda Sezer adlı bir aracının işleri hallettiğinin, kulaktan kulağa fısıldandığını söylediler. Bir de bir Havuzdan anlattılar. Ben bu havuzu anlamadım, herhalde Belediyemiz kamunun yararına Yüzme Havuzu inşa etmek istiyor. Bir sürü dosyanın İmar izni almak için beklediğini sohbetimize eklediler. Her zaman derim, deniz olan yerlerde yüzmesini bilmeyenlerin şansı yok.
Bu arada kısaca becerikli eski Taşdelen Belediye Başkanı, yeni encümenimiz Hüseyin Avni Sipahi’den bahsetmeden geçemeyeceğim. Başkanın en büyük şansı Hüseyin Beyin ön cephede karışık problemleri çözmesidir. Kendisi hesapta olmayan Şişlilerle mi, Beşiktaşlılarla mı daha yazmak için erken olan değişik problemlerle mi uğraşsın? Şimdilik idare ediyor. Çatlak sesleri susturuyor. Fakat çok uzun dayanacağa benzemiyor.
Beşiktaşlıları ve beni derinden yaralayan olay ise, Tarsus’ta Özgecan kızımızın vahşice öldürülmesiydi. Ülkemizdeki kadınlarımızın maruz kaldığı şiddet genelde gizlenir. Bu olay birçok vatandaşımızı ve beni hakikatten isyan ettirdi. Masallar diyarındaki Belediye Başkanı yine bu olay gerçekleştiğinde, bir başka etkinlikte boy gösteriyordu. Programını iptal etmemişti. Sosyal medyada saatler içinde kendisine sayısız protestolar ve kınamalar yapıldı. Birkaç gün sonra timsah gözyaşlarını göstermek adına, aile efradıyla Özgecan kızımıza karşı işlenen bu insanlık dışı suç dolayısıyla düzenlenen yürüyüşe katıldı.
Tam İsmail Ünal’dan kurtulduk diyorduk. Şimdi ise yağmurdan kaçarken doluya tutulduk.