Şişli Belediyesinde yaşanan skandallardan sonra, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Mustafa Sarıgül ve oğlu Emir Sarıgül hakkında soruşturma açtı. Kamuoyunun yakından takip ettiği bu soruşturma, Mustafa Sarıgül ve Emir Sarıgül hakkında takipsizlik kararı verilmesi ile sonuçlandı. Bu karardan sonra iktidara yakın Sabah ve Takvim gazetelerinde çıkan haberler çok ilginçti. Aşağı yukarı iki gazetedeki haberde de Mustafa Sarıgül’ün gizli güçler tarafından korunduğu açık şekilde yazıldı.
Ben de Mustafa Sarıgül’ün çok karışık geçen hayatından bazı kesitleri kısaca sizlerle paylaşmak istedim.
Şişli Gazetesinde 07–01–2015 tarihinde çıkan haberde Mustafa Tüfekçi’nin devletin çeşitli kurumlarına dilekçeler gönderdiğini yazıyordu. Dilekçelerin içeriğinde, eski CHP Milletvekili Abdurrahman Köksaloğlu cinayetinde damadı Mustafa Sarıgül ile Bayram Özata'nın parmağı olduğu iddia ediliyordu. İşin ilginç yönü Mustafa Sarıgül bu süreç yaşandığında Abdurrahman Beyin damadıydı. Evlendiği Hülya Hanımın ise kalbi delikti.Baba kızının evlenme teklifine karşı çıkamamıştı. Fakat Mustafa Sarıgül’e tek şart koşmuştu. Çocuk yapmayacaktı. Doktorlar Hülya Hanımın vücudunun bir doğuma fazla dayanamayacağını aileye izah etmişlerdi. Sarıgül kayınpederine verdiği sözü tutmadı. Bu evlilikten Abdurrahman Emir adını verdiği oğlu oldu.
Kayınpederi bir akşam iki kişi tarafından kurşunlanarak öldürüldü. Babasının ölümünden bir yıl sonra da Hülya Hanım vefat etti. Oto Sivaslı adlı Pirelli Lastik bayi, otopark işletmeciliği ve taksi işletmeciliği kayınpederinin ölümünden sonra Mustafa Sarıgül’e kaldı. Özellikle Sarıgül’ün ilerleyen senelerde otopark işletmeciliğine merak saldığı göründü. Hayatının bu noktasında yanında bulunan kişi de Bayram Özata’ydı. Bu ikilinin ayrılmaz kaderi o günlerde perçinleşti. Yapışık kardeşler böylece ticaret hayatına atıldı. Şişli Belediyesinde Sarıgül siyasete atıldığında yıllarca Başkanvekili sırdaşı Bayram Özata oldu. Bir kere işleri açılmıştı. Fırsat bu fırsat Başkanvekili Özata Şirketler zincirini kurdu. Allah bir kere yürü kulum demişti.
Eski CHP Şişli İlçe Başkanlarından Dursun Çaltı ayağından vuruldu. Çatlı dönemin Başkanı Gülay Aslıtürk’ün yolsuzluklarını ortaya çıkaran cesaretli bir insandı. Yolsuzlukların üstüne Mustafa Sarıgül’de yeni Belediye Başkanı seçildikten sonra gitmeye devam etti. Yürekli adamdı, geri vitesi yoktu. Çaltı, vurulmadan önce Mustafa Sarıgül'ün Egebank'a kıyak geçtiği Esentepe'deki belediye binası konusunu araştırmaya başlamıştı. Çaltı ayrıca Gülay Aslıtürk’ün şaibeli bürokratlarının görevde kalmasına da kafayı takmıştı. Çaltı’nın bu araştırmaları birilerini rahatsız etmeye başlamıştı. Kısa bir süre sonra vuruldu. Olaydan beş sene sonra 17 Ocak 2005 tarihinde Ümraniye Başsavcılığına Tamer Yılmaz başvurarak, ifade veriyordu. Ümraniye Başsavcılığında 2005/1016 hazırlık dosyası ile işleme konan ifadede Tamer Yılmaz, Dursun Çaltı’yıMustafa Sarıgül’ün azmettirmesi sonucu vurduğunu kayıtlara geçiriyordu. Bu kadar sene sonra ifade vermesinin nedenini de, Mustafa Sarıgül ve adamları tarafından ölümle tehdit edilmesine dayandırıyordu. Bazıları da tetikçinin söz verilen parayı alamadığından, bu ifadeyi verdiğini iddia ediyorlardı. Bir kere daha gizli eller devreye mi girmişti acaba? Bu olayda unutuldu !!!
Bir diğer ilginç olayda Şişli Belediye Başkanvekili ve Mustafa Sarıgül’ün iş ortağı Bayram Özata’nın sol bacağından beş kurşunla vurulmasıydı. O günlerde yayılan dedikodulara göre konu ruhsat problemleriydi. Bu arada unutmadan Beşiktaş Belediyesine de sormak istiyorum. Direk veya dolaylı olarak, Bayram Özata’nın şirketleri Beşiktaş’taki bazı ihalelere katıldı mı?
Mustafa Sarıgül ve Bayram Özata’nın ortak olduğu bazı şirketler. HUBUBAT TEMİZLEME, ÖĞÜTME VE EKMEK FABRİKALARI -Ortaklar -MUSTAFA SARIGÜL -BAYRAM ÖZATA –İSMET ÖZATA -Ticaret Sicil No: 320334/0
BAKKALİYE -Ortaklar -BAYRAM ÖZATA -İSMET ÖZATA –MUSTAFA SARIGÜL –
KAYNAK: Ömer Yılmaz İnanç, Düğün Evinin Tefçisi, Ölü Evinin Yasçısı: Mustafa Sarıgül.
Yine aynı kitapta Mustafa Sarıgül’ün açıklanan, değişik alanlarda gösterdiği faaliyetlerdeki bazı yönetim kurulu üyeleri bizce tanınan kişilerdi. Örneğin Sarıgül’ün Şişli Belediyesindeki uzun Başkanlık süresindeki yol arkadaşları Çetin Kırışgil ve Eyüp Birgül gibi. Şimdi ise bu kişiler Beşiktaş Belediyesinin anahtar konumundaki pozisyonlarında görev yapıyor. Hayat tesadüflerle dolu.
Deniz Baykal 2005 yılında Sarıgül’ü partiden ihraç ediyordu. MYK Üyesi Mehmet Ali Özpolat, PM üyesi İsmet Atalay ve İstanbul Milletvekili Sırrı Özbek’in hazırladığı 57 sayfalık raporda yapılan suçlamalar şöyle sıralanıyordu. 1. Belgeli rüşvet çarkı oluşturmak 2. Kaçak inşaat yapımına göz yummak 3. İnşaat İş bitiricileri ile işbirliği yapmak 4. İnşaat sahiplerine olağanüstü rantlar temin etmek. Bu suçlamalarla Mustafa Sarıgül ve Belediye Meclis üyesi Bayram Özata MYK’ya sevk ediliyordu. Oradan da Yüksek disiplin kuruluna gönderiliyordu. Burada ihraç gerçekleşmeyince, Genel Başkan Deniz Baykal, YDK üyeleri rüşvet aldı diye kurultaya gitti. Kurultay sonrası oluşturulan YDK üyeleri tarafından ihraç gerçekleştirildi.
Mustafa Sarıgül’ün yeraltı ve uyuşturucu dünyası ile yakın ilişkilerini okumak isteyenlere Ömer Yılmaz İnanç’ın “Mustafa Sarıgül-Düğün Evinin Tefçisi-Ölü Evinin Yasçısı “ adlı kitabını tavsiye ederim.
Kaset operasyonu ile CHP’nin başına geçen yeni Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu’nun partide devşirme operasyonu başlattığını artık herkes biliyor. Ne kadar kendileri de kabul etmese partide F tipi Milletvekillerinden, CİA ile ilişkilendiren Milletvekillerine hatta Atatürk’ün altı okuna karşı çıkan Milletvekilleri ve yeni Genel Başkan yardımcısı şu anda mevcut.
Ben yazının daha fazla uzun olmaması için, bu satırlarda Mustafa Sarıgül’ün hayat filminden ufak bir iki şeritle yetinmek zorundayım. Yoksa politikada başarı için her şey mubahtır politikasını benimsemiş Mustafa Sarıgül’ü anlatmaya kalksam, inanın en aşağı iki kalın kitap yazarım. İşte nasıl olduysa CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, hayatında çok karışık devreler bulunan eski Şişli Belediye Başkanı Mustafa Sarıgül’ü, CHP’nin İstanbul Belediye Başkan adayı gösterdi veya göstermeye mecbur kaldı. Hangi güçler acaba yetiştirdikleri toplum mühendisleri aracılığı ile bu adaylığı Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu’na kabul ettirdiler diye kendimi de sormadan edemiyorum? Genel Başkan Ulusalcıları tasfiye ederken, her fırsatı kullandı. Ne hikmetse bir türlü Mustafa Sarıgül’ü ihraç edecek mekanizmayı çalıştırmadı ya da çalıştıramadı. Bunda gizli güçlerin dışında, Erdoğan Toprak, Aydın Ayaydın ve Oğuz Kaan Salıcı’nın bir rolü var mı diye de insan beyin jimnastiği yapıyor?
Yine çeşitli yazılarımda belirttiğim gibi, seçimden önce CHP’de yapılan anlaşmalar sonucu, Beşiktaş Belediye Başkanlığı Mustafa Sarıgül’ün Beşiktaş’a atadığı Murat Hazinedar’a kaldı. Son soruşturmada takipsizlik kararı alan Mustafa Sarıgül başına adalet mekanizmasından yeni soruşturmalar gelmemesi adına, Milletvekili seçilmek için elinden geleni maddi ve manevi olarak yapıyor. Anlaşılan dokunulmazlık zırhı paha biçilmez.
Mustafa Sarıgül eski ekibini şu anda sahaya sürmüş durumda. Şimdi seçilirse bu durumdan hoşnut olmayacakların başında CHP Şişli Belediye Başkanı Hayri İnönü geliyor. Böyle yeni bir oluşumda Sarıgül’ün şimdiden eski adamlarına vaat ettiği gibi, CHP İstanbul İl Örgütü ve CHP’li Belediyeleri rahat bırakmayacağını iyi biliyor. CHP Beşiktaş Belediye Başkanı Murat Hazinedar kayınbiraderinin Belediye içerisinde çıkarttığı sorunlarla ilgilenmek yerine, Mustafa Sarıgül’ün seçilmesi adına Beşiktaş CHP üyeleri üstünde her metodu deniyor. Bu seferberlik ilanında becerikli Encümen Hüseyin Avni Sipahi de elinden gelen çabayı gösteriyor. Sarıgül’ü sevdiklerinden mi, hayır. Seçilemezse elinde bir tek Beşiktaş Belediyesi kalacağından dolayı, enselerinde değil de, tam anlamıyla kafalarında boza pişirecek. Beyliklerinin kontrolünün tamamının ellerinden gideceğini, çok güzel kavramış durumdalar.
Belediye Başkanı, CHP Beşiktaş İlçe Örgüt Başkanı İlker Şerif Uygun’u devreye sokmuş durumda. İlker Beye sağa sola sosyal medyada yazıldığı gibi telefon ediyor. Bu görüşmelerde ön seçimde Sarıgül’e oy verilmesini telkin ediyor. Kendisi hatta bir kahvaltı sonrası, anlatılanlara göre Mustafa Sarıgül’e, Beşiktaş’a Murat Hazinedar gibi bir başkan atadığı için teşekkür ediyor. Kendisi son günlerde tarafsızlıkta sınır tanımıyor. Tarafsızlığını CHP’den istifa eden Hüseyin Avni Sipahi’nin yıldırım operasyonu ile encümen seçilmesinde verdiği katkıyla fazlasıyla ispat etmişti. Hakkını yememek lazım.
Bazı işini bilen Belediye Meclis üyeleri pazarlık kuyruğuna çoktan girmiş durumdalar, kimse tıkırının bozulmasını istemiyor. Bir tanesi de ilk beşte olduğundan dolayı, Büyükşehir Belediye Meclis üyesi olan Onur Kumbaracıbaşı’nın istifa ettirilmesini istiyor. Bu durumda kendisinin Büyükşehir’e gideceğini, o zaman Sarıgül’e desteğinin yanında olacağını belirtiyor. Politika insanı ne durumlara düşürüyor. Aynı Meclis üyesi kısa bir süre önce CHP Şişli Belediye Başkanı Hayri İnönü’yü makamında ziyaret edip, resim vermişti. Dediğimiz gibi bu ayrılmaz üçlü Topağaçı’ndaki büronun ilk ziyaretçilerindendi.
CHP’den seçim listeleriyle oynadığından dolayı ihraç edilen eski İlçe Başkanı, şu andaki dolgun maaşlı Belediye Başkanı Danışmanımız Uğur Gedik’te, Sarıgül’ün düzenlediği kahvaltılardan birinde yerini aldı. Duyumlarımıza göre Milletvekili Aday Adayı Mustafa Sarıgül’e ön seçimde binin üzerinde getireceği oyun sözünü vermiş durumda. Maşallah sanki Beşiktaş Pazarında domates satılıyor.
Bir de Asım Kantoğlu gerçeği var. Beşiktaş’taki yolsuzlukların peşinden giden Kantoğlu, Sarıgül ekibi tarafından ikna edilememiş veya edilemeyecek pozisyonunda. Kendisi ilçemizde dimdik duran azınlık tarafında, araya giren arabulucuların olağanüstü çabaları karşılıksız kaldı.
Ön seçimlerde partilerinde oy kullanan üyeler, ileride vicdanları sızlamaması adına iyi düşünmeli.
Hak etmeyenlerin listelerde Milletvekilliğini kazanamayacak sıralarda olması ümidiyle.
