Türkiye gündemi çok yoğun olduğundan toplum için son derece önemli konular gözlerimizden kaçmakta.
Bugün sizlerle TÜRK futbolundaki kanayan yarayı örneklerle paylaşacağım. Konunun özeti ülkemizin bazı kesimleri için “VERGİ CENNETİ” olduğudur.
Futbol bütün dünyada olduğu gibi, ülkemizde de tüm toplum katmanlarının büyük ilgisini çeken spor dalıdır. Futbolcular yaptıkları transferlerde milyon( Dolar, Euro) almakta, ödedikleri vergi de“%15” dir.Bu vergiyi de kulüpler ödemektedir.
Ülkemizde bir işçinin asgari ücreti brüt ve net olarak aşağıdaki gibidir;
01.07.2014-31.12.2014 arası asgari ücret brüt 1134 TL, net 891 TL. Kesilen vergi yaklaşık %15 işçinin ücreti arttığında da kesinti miktarı artmaktadır.
Futbolcuların aldığı milyon(Dolar,Euro) ne miktar olursa olsun kesilen vergi %15, ancak bu vergide futbolcu değil, kulüpler tarafından ödenmektedir. Kulüplerde bu vergileri ödemez, birikir, sonunda dönemin hükümetleri tarafından affedilir. Sizler hiç gördünüz veya duydunuz mu? Bir memur, işçi, tüccar veya sanayicinin vergilerinin sıfırlandığını.(yandaş ağa babaların torba yasalarla sıfırlanan borçlarını bunun dışında tutuyorum).
2005-2009 yılları arasında kulüp borçları, Beşiktaş 92,35 milyon TL, Galatasaray 70,32 milyon TL, Aftan sonra ödenmesi gereken: Beşiktaş 3,9 TL, Galatasaray 2,9 TL. Bunun demokrasi ile yönetilen hangi ülkede bir örneğinin olduğu görülmekte ?
Niçin ve Neden bu vergileri futbolcular değil, kulüpler ödüyor. Bu yasal olarak engellenmeli ve kulüpler bu yükten kurtulmalıdır.
Bir işçinin asgari ücretinden %15 vergi kesilecek, milyon (Dolar, Euro) alan futbolcu bir lira vergi ödemeyecek. Böyle bir adalet olur mu? Vergi dairelerinin kapısındaki yazan yazıları da mı okumuyorsunuz?
Bu ülkede hak eden herkese kazancı, anasının sütü gibi helal olsun. Emek ve yetenekleri ile hak ediyorlar ancak vergisini de son kuruşuna kadar vermeliler. Bu af eğer siyasi olarak düşünülüp yapılıyorsa? Yazıklar olsun.
Son söz, bu ülkede yurttaşlar gibi Futbolcularda vergilerini sizin, benim gibi vermeliler. Bu futbolcu vergilerinin kulüpler tarafından ödenmesini yasal olarak engellemek gereklidir ve mutlaka yapılmalıdır.
Futbolun gelişmiş olduğu ülkelerde futbolcular aldığı transfer ücretlerinin %35-%55 aralığında vergilerini öderler.
Bu denli büyük transfer paralarının hesapsız kitapsız harcamalar sonucu durum ortada. Bu gidişe kim dur diyecek, nasıl bir çözüm bulunacak diye düşünürken derhal önümüze çıkan T.F.F başkanı oluyor o zaman da sorunun çözümü asla ve asla mümkün görünmüyor. Ülkemde Liyakat değil sadakat önemli diyerek çoğu kurumlarda olduğu gibi buraya da sadakatından dolayı bu arkadaş atanıyor. Durum tüm toplumu derinden yaralamakta. Ülkemizde şu anda her şey “Vıcık, Vıcık” .
Futbolun bu hale gelmesinin birinci nedeni, spora siyasetin karıştırılmasıdır. Şu anda Türk Futbolunun (T.F.F) başında bulunan zat nasıl oraya geldi. Mısır’daki sağır sultan bile biliyor. Sen yüz yıllık çınar Beşiktaş’ı milyonlarca dolar borca sokacaksın, kulüp iflasın eşiğine gelecek bu başarından dolayı da Türk Futbolunu batı standartlarına getirmen için başkan olacaksın. İngilizcede çok güzel bir söz var “İf You İt” (YERSEN).Güzelim ülkemin tüm kurumlarına siyaset bulaştırılmış ve bu ciddi bir yozlaşmaya neden olmuştur. Tüm ülkenin üstünde kara bulutlar dolaşıyor. Şu futbolun Türkiye’de geldiği duruma bakınız. Milyon(dolar-euro) harcanıyor buna karşın sonuç ortada. Bu arada hakemleri de Allah nazardan esirgesin. Ama çok görmeyelim. Böyle futbola böyle hakemler. Son Beşiktaş maçındaki hakem hataları, Erciyes maçındaki rezaletler kabul edilir gibi değil. Sakin ve beyefendi Beşiktaş Başkanını bile sonunda çıldırttılar. Futboldaki bu rezillikleri önlemenin tek yolu A dan Z ye hem futbolu yönetenler hem de
kulüplerimizdeki bu transfer harcamaları radikal olarak çözümlenmelidir. Bunlar yapılmazsa en son Galatasaray-Dortmount maçındaki gibi Türk futbolu ligme ligme dökülür ve bu günleri arar hale geliriz. Eğer bu durum devam ederse kulüplerimiz iflas bayraklarını çekecektir. Bu ülke bu gelinen noktayı asla ve asla hak etmiyor.