Yüce yaradan Kitabı Mukaddes’te Tekvir süresinin 26-29. ayetlerinde mealen kullarına şu uyarıda bulunuyor:
“Hal böyleyken, BU GİDİŞ NEREYE?, O içinizden dürüst olmak isteyenler için ancak bir öğüttür. Âlemlerin rabbi olan Allah dilemedikçe siz dileyemezsiniz.”
Yine kelamın bittiği, acının zirve yaptığı günlerde acıyı paylaşmak yerine laf yarıştırdığımız, kimsenin kendini hesaba çekmediği, vicdanının sesine sağır olduğu günler yaşıyoruz.
Birilerinin bilumum hırsları için masum canlar ölüyor, yumruklar ve dişler sıkılıyor.
Etrafa kin ve nefret tohumları saçılıyor.
Toplum her hamlede birbirinden selamı sabahı kesecek şekilde biraz daha ayrışıyor.
Ülke her alanda sorun biriktirmekle kalmıyor birileri sorun stoklarının üzerine bağdaş kurup oturarak çözümüne de mani oluyor.
Birileri toplumun göz bebeklerine bakarak külliyen yalan söylüyor.
Hasan Sabbah’ın Muaviye’nin müridleri bu yalanlara inanmakla kalmıyor, yalanlarını etrafa da yayıyor.
Daha da olmadı, insanlar işi ile aşı ile canı ile tehdit ediliyor, adeta ‘ya benimsin ya da kara toprağın’ seçenekleri ile zorda bırakılıyor, mağdur ediliyor.
Maalesef yaşadığımız ülke bu…
Çok şeyimiz çalındı; zamanımız, hayallerimiz, hedeflerimiz çalındı…
Lakin en önemlisi ne biliyor musunuz dostlar; ülkenin neşesi çalındı, yaşama uğraşı ve aşkı çalındı.
Toplum olmanın en büyük faktörlerinden biri olan ‘Tasada ve sevinçte bir ve beraber olma’ duygusu imha edildi.
Bazıları kendi gettolarında, Alamut kalelerinde müritleri ile birlikte enfiye çekip sahte bir cennette yaşarken, toplum da acı ve ıstırap çekiyor…
Böyle bir ortamın, ülkenin sporu futbolu ne olabilir ki?
Futbol hücrelerine kadar siyaset tarafından yeniden dizayn edildi.
Tüm kurum ve kurulları yeni emir erleri ile dolduruldu.
Sahalarımızda dünya yıldızlarını, protokol tribünlerinde yine o bildik, tanıdıklar arz-ı endam ederken göreceğiz.
Taraftar haksızlıklar karşısında yine isyan ettiği ile kalacak.
Şampiyonluk mücadelesi yine kayıkçı kavgasına dönecek, birileri sanal mutluluklarla avunacak.
Sezon boyunca takımlar bilmem kaç kere sahaya siyah bantla ve bildik pankartlarla çıkacak…
Bir sezon boyunca defalarca saygı duruşunda bulunulacak.
Siyasiler yine hep aynı tonda ve aynı kelimelerle terörü lanetlerken kaç genç beden daha sevdiğinden ayrı düşecek.
Birileri de ‘Allah dilemedikçe siz dileyemezsiniz’ buyruğunu unutup, ülkeyi kendi kafasına göre tasarlamak isterken işleri biraz daha içinden çıkılmaz hâle getirecek…
Ülkede bu kadar ayrılık gayrılık yetmezmiş gibi bir de futbol üzerinden hesap görülecek.
Medya yine goygoya devam edecek. Dünya yıldızlarını yine o bildik suratlar yorumlayacak.
Şu an benim yaptığım gibi, aslında başka şeyler konuşup yazmak isterken, bambaşka gündemlere savrulacağız.
Ve biz yine üzülmeye, kaybetmeye devam edeceğiz.
nurullahozturk57@gmail.com
Twitter:nurullah_ozturk