Her baba gibi, oğlumla birlikte maç izlemek benim de en çok istediğim şeylerden biriydi.
İnönü Stadı’nda Q7’li Porto– Beşiktaş maçı bu dileğimizin yerine geldiği başlangıç maçlarından biri oldu.
Beşiktaş son ana kadar iyi götürdüğü maçı Q7’nin şapkadan tavşan çıkardığı bir gol ile kaybetmişti.
O gece bu futbol sihirbazı ile Beşiktaş tribünleri arasında büyük bir aşk da start alıyordu.
Beşiktaş taraftarları Q7’ye tutulmuştu, lakin bunun imkânsız bir aşk olduğunu düşünüyordu.
Aradan geçen süre zarfında Beşiktaş’ın eski TFF’nin yeni başkanı Yıldırım Demirören ile taraftarın arası açılıyor, taraftar “Yeter Demirören” diye stadı inletirken Demirören’in ‘evim’ dediği İnönü’de kendisini görmek istemediklerini söylüyordu.
Durum bu minval üzereyken YD Q7’yi barış elçisi olarak taraftara takdim etti.
Bu transferin arka planındaki esas organizatör Serdal Adalı olsa da bu durum ancak Q7’nin ayrılması konusu ile birlikte gündeme gelebildi.
YD FB’nin şike dosyasını kapatmak misyonu ile TFF’nin yolunu tutarken onun bıraktığı koltuğa FO vekâlet etmeye başladı.
Fikret Orman görevi devir alır almaz taraftara küçülme sözü verdi. Ve ilk icraatını mevcut kadronun çizgi üstü adamlarından Hilbert’i göndererek gerçekleştirdi.
Sıra Q7’ye gelmişti. Taraftarlar nezdinde önemli bir kredibilitesi bulunan Q7 kalmak istiyor ve her türlü fedakârlığı yapabileceğini belirtiyo r lakin onu duyan olmuyordu.
Bu noktada Q7’yi bu sevdadan vazgeçirmek için psikolojik baskı uygulanırken, kamuoyuna da kendisinin uzlaşmaz bir portresi çiziliyordu.
Bütün baskılara rağmen ne Q7 Beşiktaş’tan ne de taraftar ondan kopabildi. Tüm fedakârlıklara rağmen Q7 gitmek zorunda bırakıldı.
Hüzün dolu uğurlamada Serdal Adalı yine yanındaydı.
Q7 gözü yaşlı bir şekilde veda ederken “Bir gün dönmek üzere ara veriyorum” diyerek gitti.
Sonra…
Q7 Serdal Adalı’nın seçim yarışı süresince her gün, ne zaman geri geleceğini sordu.
Bu süreçte kendisi hakkında bitti gitti diye algı oluşturmaya çalışanlara cevabı, yeniden Portekiz milli takımına seçilerek ve Şampiyonlar Ligi’nde Bayern’i tek başına yenerek veriyordu.
Ne Q7 Beşiktaş’ı unutabildi ne de taraftar O’nu unutabildi.
Beşiktaş’ın şartları ile dönmek isteğini bir kez daha yineledi.
Taraflar birbirini ikna edince masal kaldığı yerden devam etmek için gün saymaya başladı.
Hakkaniyet adına Beşiktaş taraftarının şunu bilmesini isterim ki; Q7 hakkında uydurulanların tamamı düzmece, kurgu ve yalandan ibaretti.
Umarım bu yalanlara burada nokta konulur.
Her iki taraf birbirini hâlâ çok seviyor, şimdi sevgililer kavuşmak için dakika sayıyor.
Düşüncem odur ki; kendisine fırsat verilirse Quaresma muhteşem bir dönüş yapacak ve Beşiktaş’a büyük katkı sağlayacaktır.
nurullahozturk57@gmail.com
Twitter:nurullah_ozturk
