Bu yıl ilginç bir sezon yaşandığı kesin;
Statlarda seyirci yok ama bu durumdan hem iktidar hem de iktidarın TFF'si memnun.
Derbi maçlar dahil sezon seyirci ortalaması altı bin beş yüz civarında .
Oynanan bir orta oyunu var lakin o da en müptezelinden ...
Şike ve teşvik için çıkarılan yasa ve cezalar birer birer iptal edildiği ve eylemler görmezden gelindiği için süreç aynen devam ediyor.
Şike için en basit yöntem; hakem düdükleri ve teşvik primleridir.
Tıpkı hackerlerin banka hesaplarına erişip soygun yapması gibi bir 'düdük' sizin bütün emeğinizi çalıp rakibinizin hanesine yazdırabilir.
TFF statlardan seyirciye el etek çektirmeyi başarmakla kalmadı aynı zamanda yayıncı kuruluşun gönlünü hoş tutarak sezon içinde geri düşen takımların koluna girerek onları şampiyonluk potasında tutmayı da başardı.
Bu sayede GS henüz ve hala sezonu hiç kırmızı kart görmeden ve de öttürülen susturulan düdükler eliyle yarışta kaldı.
Fenerbahçe de hakeza
Bu arada rakiplerine göre yarım boy farkla önde olan Beşiktaş tam 10 kırımızı kartla düdükler eliyle terbiye edildi!
Beşiktaş fikstürde GS'ı takip ediyor. Bu sayede iki takımın aynı takımlarla oynadıkları maçları kıyaslamak kolay oluyor.
Beşiktaş Galatasaray'ın iki hafta önce oynadığı Antep'le ilginç bir maç oynadı.
Kazanmak için legal olarak ne yapılması gerekiyorsa hepsini yapmaya çalıştı. Son vuruşlarda hedefi bulamadı. Ve çok kıymetli iki puandan oldu.
Maç içinde bunlar olan biten şeyler.
Ama ilginçlikler keşke bununla sınırlı kalsaydı.
Başka ilginçlikler de vardı ki, bunların içinde en çok dikkat çekeni ANTEP takımının final maçı oynuyormuşçasına coşkulu ve sezonun en motive maçını oynamasıydı.
İlk yarıda oynanan maçı Antep'te izlemiştim.O zaman küme düşme korkusu yaşamasına rağmen bu denli coşkulu değillerdi.
Zaten Beşiktaş maçından önce Gençlerbirliği takımına 3-0 mağlup oldular.
Antep takımı sadece coşkulu değil aynı zamanda agresifti de. Bu nedenle maçta tam 7 sarı bir kırmızı kart gördüler.
Antep'in önceki maçlardaki kart performansını araştırdım. Bu sezon Beşiktaş maçı ilk ve tek .
Antep ilk yarıda 16 maçta toplam 38 sarı ve bir kırmızı kart görmüş yani ortalaması 2.37
Sıkı durun ; zaten bu kartların tam 11 tanesini ELYESA görmüş .O da zaten bu maçta yoktu.
Anlayacağınız ANTEP takımını birileri çok extra motive etmiş olmalı ki sahada basmadık yer ve atmadık tekme bırakmadılar.
Maksadımız neden oynadığını sorgulamak değil, aynı takımın GS maçında kuzu Beşiktaş maçında neden kurt postuna büründüğüdür.
Gelelim şampiyonu belirleyen düdüklere; bu 'düdükler' her zaman olduğu gibi bu yıl da hep Beşiktaş'ın aleyhine çaldı . Yani Beşiktaş'ın emeklerini çaldı ve rakiplerine ikram etti.
Bu noktada bir gariplik daha var ki o da ; Beşiktaş yönetiminin takım saha içinde ve dışında lime lime doğranırken hiçbir tepki vermemesiydi.
Tamam sorununuzu TFF yetkilisi ve başkanı ile görüşmeyi yeğleyebilirsiniz ,lakin sorunun kendisi nasıl sorun çözebilir ki.
Beşiktaş'ın maçına gönderilen her düdük rakibin on ikinci adamı ,şampiyonluk yarışındaki rakiplerinin de on ikinci adamı olarak misyon üstlenmişken bu neyin sessizliği...
Adam gözünün önünde olan penaltıyı çalmıyorsa ,burnunun dibinden çıkan topa devam diyorsa korneri auta çeviriyorsa kazananı da kaybedeni de düdükler belirliyorsa seyirci stada niye gelsin ,müşteriye dönüştürülen taraftar kime ve neye destek olsun.
Adalet sisteminin tamamen çökertildiği ve güvenin iğfal edildiği bir ülkede şampiyon olacağı düdüklerin belirlemesi mi garip olacak.
Garip olan bizim 'çıkmayan candan umut kesilmez ' diye henüz ölmeyen umutlarımızı yaşatmaya çalışmamız.
Bu da bir bakıma her sezon tekrarını yaşadığımız 'sisifos eylemi' nden başka bir şey değil.
