Eşkıya kavramı günümüzde, yeni niteliğiyle boy gösteriyor. Eski hikayeler ve Anadolu masalları ile kahramanlık öykülerinden tanıdığımız eşkıyaların içinde zalim olanları olduğu gibi, çoğunlukla feodal ağalığa ve yönetim baskısına baş kaldırarak dağları mesken tutmuş halk kahramanları da vardı.
Çoğunluklada kurtuluş savaşı sırasında milli güçlere destek vermişlerdi. O eşkıyalar yerli Robin Hood gibiydiler. Zenginden alıp fakirle paylaşan,güçsüzleri kollayan ve yanına alıp çetesine katarak sahiplenen adamlardı. Bunların kahramanlık öyküleri günümüze kadar süregelmiştir. Günümüzde ise, o zengin ağadan alıp yoksulla paylaşan eşkıyanın yerine ,tam tersini yapan yani fakirden alıp zenginin servetine katan ve o zenginleştikçe kendisi de palazlanan devlete baş kaldıran değil, devlet desteğiyle yoksul halkının mülkiyetine el koyan yeni tür eşkıyalar türemiştir.
Bu yeni eşkıyaların adı eskileri gibi, Çakırcalı Mehmet efe, Yörük Ali, Hamido, Koçero değildir. Onlar yeni isimleriyle, şirket toplulukları,bankalar ve holdinglerdir silahları ise TOKİ’dir, Şehircilik Bakanlığıdır, Belediyedir,Kentsel Dönüşümdür.
Eski Eşkıyalar köyleri ve Kasabaları bastıklarında silah toplarlardı. Ne kadar çok silah ve cephaneye sahip olurlarsa, o kadar güçlü olurlardı çünkü. Günümüzdeki eşkıyaların silahı ise tabanca,tüfek değil,onların dağlarda bağlarda, şehirlerde köylerde, rahat hareket etmelerini ve güçlü olmalarını sağlayan yasalardır, kanunlardır ve kurumlardır. Bunlar özel imal edilmiş eşkıya yasalarıdır!
Şimdi istersenizEşkıyaların bu silahlarını, örneğin Beşiktaş’ımızda bu güne kadar nasıl kullandıklarına ve bundan sonrada nasıl kullanabileceklerine çarpıcı örnekleriyle bir göz atalım.
Örneğin ZORLU gelip, Zincirlikuyu’daki karayolları arsasını ucuza kapatmış. Kapattıktan sonra, kimseyi dinlemeyerek,başlamış inşaata. 237 bin m2 yapması söylendiği halde 628 bin m2 binayı yapmış ve kimseyi dinlemeyerek, bu tavrını kot, kesit, garabe silahlarıyla ortaya koymuş ve kent halkının gözünün içine baka baka hakimiyetini sağlamış. Eşkıyaya bu peşkeşi çekenler ona özel hazırladıkları yasaların sağladığı boşluklardan yararlanarak fakir devletin toprağını değer üstüne değer katarak zengi efendilerine aktarmışlar. Alışmış kudurmuştan beterdir derler ya, bunu gören diğer eşkıyalar, başlamışlar Ortaköy’de Ermeni Mezarlığı ile Maçka’daki 93 Harbi Şehit Mezarlığını yağmalamaya. Utanmadan arlanmadan dikmişler ölü toprağının üstüne koca koca kuleleri, yine eşkıyaya özel çıkarılan yasaları kullanaraktan.
Bu yağmayı duyan gören birçok eşkıya, Beşiktaş’taki ganimetlerin üzerine üşüşmüşler ta uzak diyarlardan gelerek ve yapmışlar yapacaklarını. SAVOY ‘da, AK MERKEZ’de, ÇİFTÇİLER’de ve daha birçok yerde.
Eşkıya dünyaya hükümdar olmaz derler ya, o eskidenmiş.Şimdi dünya tamamen, Eşkıyaların eline geçmiş durumda. Ya eşkıyaya biat edeceksin, ya da yok olmayı göze alarak savaşacaksın. Eşkıyalar şimdilerde Beşiktaş’ta yeni tezgahlar peşindeler. Bebek sahilinin küçük koyunu kendi savaş ganimetleri olan yatları ve kotraları için özel TEKNO PARK yapmanın peşindeler. Ne deniz trafiği umurlarında nede uluslararası antlaşmalar. Eşkıyalar, Beşiktaş’ımızda son günlerde yine bir saldırı hazırlığındalar. Hem de küresel güçlerle işbirliği yaparak adeta haçlı seferine hazırlanıyorlar. Adına BEŞİKTAŞ KENTSEL DÖNÜŞÜM savaşları diyebileceğimiz bu yağmalama ve halkı kandırma operasyonu için Şerh ittifakı Küresel Sermayenin onayıyla. ABD’de eğitim görenBEŞİKTAŞ Belediye Başkanı HAZİNEDAR’ı saldılar ortalığa, deprem tellallığı yaptırıyorlar. Eğer halkı korkutup, kandırıp, sindirebilirlerse, BARBAROS MEYDAN işgaliyle saldırıyı başlatıp Beşiktaşlı yoksuların mülklerini ele geçirecekler. İlçeyi dar gelirli emekli insanlardan arındırıp, bunlardan geriye kalanları da HARAMZADE EŞKIYALAR olarak ganimetlerine katacaklar ve sonsuz bir iştahla imarları yükseltip gök yüzünden, zemin altı serbesttir deyip yeraltından çalacaklar. Çarşıyı-pazarı ortadan kaldırıp, AVM’lere dönüştürüp yağmalayacaklar.
Bakalım eşkıyaların bu planları tutacak mı? Hep birlikte göreceğiz. Her ne kadar bunlar kendilerinden çok emin gözüküp, sultanlarını bandolarla da, karşılasalar, Ordu ve Sinop illerinden yeni devşirmelerde getirseler, Gavuristanlardan yatırım akçeleri de bulsalar, kazın ayağı peköyle gözükmüyor.
Beşiktaş ÇARŞI cengâverleri ve Beşiktaş ahalisi bu gidişattan memnun değil. Abbasağa formu hareketleneceğe benziyor. Talebeler tedirgin, ASİ RUH ile GEZİ RUHU huzursuz. Semt bizimdir, bizim kalacak demeye başladılar bile.
Bana öyle geliyor ki Beşiktaş’ta bir tarih yeniden yazılacak ve EŞKIYA BEŞİKTAŞ’A HÜKÜMDAR OLAMAYACAK.
Temenni benim, mücadele hepimizindir.
Kalın sağlıcakla.