Her seçim döneminde insanların seçme hakkı kadar, seçilme hakkı da elbette meşru bir haktır. İnsanlar yeteneklerine göre, uzmanlık alanlarına göre aday olurlar ve tabii ki seçildikleri zaman ne yapacaklarını da bir program dâhilinde proje olarak seçmenlerine sunarlar. Demokratik platformlarda demokratik hizmet yarışı olarak adlandırılan bu yöntem, hem seçilecek adayın hem de talip olunan siyasi erklerin kalite ve seviyesini yükseltir. Demokratik platformlardan süzülerek çıkan adaylar bu sorumluluklarını görev süresince taşırlar veya başka bir deyişle taşımak zorunda kalırlar.
Günümüz seçim arenalarına baktığımızda, bunun pratikte pek de böyle olmadığını ve böyle işlemediğini gözlemleyebiliyoruz. Bir yerel seçim dönemi yaşıyoruz ve görüyoruz ki, bazı zatı muhteremler Belediye Başkanlıklarına veya Meclislere aday olmuşlar. Hadi hayırlısı normaldir diyoruz, destekliyor veya desteklemiyoruz. Bu seçim dönemini geçiriyoruz. Bir süre sonra genel seçim dönemi geliyor.
Bir bakıyorsunuz yerel seçimde aday olup, seçilememiş insanlar bu kez milletvekili adayı olmuşlar. Bu seçim dönemi de geçiyor, daha sonra siyasi parti kongreleri veya spor kulübü kongre dönemi başlıyor. Bir bakıyorsunuz aynı adamlar buralara da aday olmuşlar. Bu tip adaylık sendromuna tutulmuş insanlara ben siyaset obezleri tanımlamasını yapmakta hiç bir sakınca görmüyorum.
Çevremizde siyaset obezleri konusunda biraz araştırma yaparsak, göreceğimiz örnekler sizleri şaşırtmasın. Adam geçmişte Milletvekilliği yapmış, sonra Bakan olmuş, trilyonluk bütçeler yönetmiş. Bir bakıyorsunuz Belediye Meclis listesinde. Adam iki dönem Milletvekilliği yapmış, Bakanlık yapmış, parti üst kademe yöneticisi olmuş. Bir bakıyorsunuz Belediye Başkan adayı olmak istiyor, olmadı haydi tekrar milletvekili adayı oluyor. Bu siyaset obezi diye nitelendirdiğim insanların, imkân olsa da, şöyle bir çocukluklarına inip inceleyebilsek.
Sanırım o dönemlerinde yaşadıkları travmalarla karşılaşır, ya da sorunlu ailelerin çocukları oldukları gerçeğini görebiliriz. Ben birkaç siyaset obezi hakkında imkân bulup, yapabildiğim araştırma sonucu bu tespitlerimi doğrulayacak sonuçlarla karşılaştım. Bu obezce tavırlarını görüp te yakınlarından hiç kimse bunlara, ne oluyorsun sen kendini bulunmaz Hint kumaşımı sanıyorsun. Ya da senin kakanda boncuk mu var be adam demiyorlar mı diye hep merak etmişimdir.
Bir kaç ay sonra hep birlikte yaşayacağımız genel seçimin hem ön seçiminde, hem de arka seçiminde bu siyaset obezlerine şahsen ben geçit vermemeyi düşünüyorum. Sizlere de âcizane bu makam arsızı, kendini üstün yaratık sayan ve her şeye maydanoz olan siyaset obezlerine karşı dikkatli olmanızı öneriyorum. Bunlara haddini bildirmenin ve sade vatandaşlığa döndürmenin bir vatan borcu olduğunu düşünüyorum.
Kalın sağlıcakla......
